boşanmada düğün takıları

Boşanmada Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları, Altınlar)


Ana sayfa » Boşanmada Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları, Altınlar)

Boşanmada düğün takıları (ziynet eşyaları) bazı boşanma davalarında anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Özellikle düğünde erkek tarafı ve kız tarafının taktığı altınlar boşanma aşamasında evlilik birliklerini bitirecek eşler için büyük sorunlar oluşturmaktadır. Bu sorunları çözmek adına medeni kanunda bir takım kanunlarca düğün takılarının durumu belirlenmiştir.

Boşanma Davalarında Düğün Takıları

Boşanmada özellikle düğünlerde takılan takılar kadına takılan ve erkeğe takılan takılar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım hukuken eşlerden birinin fazladan maddi talepte bulunmasını engellemeye yönelik olmaktadır. Boşanmada ziynet eşyası ayrımları;

  • Kadına takılan düğün takıları

Kadına takılan tüm ziynet eşyasını kapsamaktadır. Altından, bileziğe, paradan, takı setine kadar neredeyse her şeyi kapsamaktadır.

  • Erkeğe takılan düğün takıları

Erkeğe takılan ziynetler de küçük bir ayrım bulunmaktadır. Kadına fiziki anlamda takılan eşyalar (bilezik, kolye…) erkek için takılmış olsa bile kadının sayılmaktadır. Erkeğe takılan çeyrek, yarım, tam altın gibi takılar ise kadına özgü sayılmasa bile yine uzun süre tartışılmış ve bu konuda bir fikir birliğine varılamamıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 05.11.2015 tarih, 2014/21125 Esas ve 2015/17417 Karar sayılı ilamı;

“Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ne var ki mahkemece; tarafların düğünlerinde damada takılan 1 adet bilezik, 4 adet yarım altın, 47 adet çeyrek altın damada ait olduğu kabul edilerek sadece kadına takılan altınlar yönünden kabul kararı verilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, düğün sırasında geline ve damada takıldığı tespit edilen tüm takılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi olmalıdır.”

denilmek suretiyle bu husus açıklanmıştır.

  • Paylaşım anlaşması

Eşler arasında anlaşmalı boşanma davasında özellikle eşyaların paylaşımı sükûnet içinde yapılırsa davada bu yönde bir karar çıkmaktadır.

Ziynet Eşyaları Ve Boşanma Davası

Ziynet eşyası boşanma davası ile birlikte sürdürüleceği gibi boşanmanın kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile de görülebilmektedir. Düğün takıları ile ilgili açılan davanın terditli (kademeli) dava biçiminde açılmasında yarar bulunmaktadır. Kısaca, mümkün olduğu takdirde ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa da maddi anlamda değerinin ödenmesi talep edilmelidir.

Düğünde takılan takıların aynen iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi talebi, boşanma niteliğinde olmayan bağımsız bir taleptir. Bu sebeple boşanma davasında ziynet eşyaları talep edilirse, bu talep için ayrıyeten bir nispi harç ödenmelidir.

Anlaşmalı Boşanmada Düğün Takıları

Ziynet eşyaları boşanma davalarında taraflar için çoğunlukla sorun teşkil etmektedir. Fakat anlaşmalı boşanma davalarında bu sorun nispeten daha az olmaktadır. Çünkü anlaşmalı boşanma davalarında boşanma bir protokol ile belirlenmektedir.

Bu protokol kapsamında ziynet eşyalarının durumundan, çocuk velayetine, mal paylaşımından, nafakaya kadar her şey konuşulmakta ve anlaşılmaktadır. Bu durumda ziynet eşyaları durumu da eşler tarafından belirlenir ve başvuru yapılırsa hakim, alınan kararlar doğrultusunda hüküm verecektir.

Çekişmeli Boşanmalarda Düğün Takıları

Çekişmeli boşanma davalarında süreç daha zor ve çetrefilli olmaktadır. İki taraf anlaşmalı boşanma davasında olduğu gibi uzlaşma yanlısı değildir. Bu sebeple hâkimin kararları neticesinde hem mal paylaşımı hem de ziynet eşyalarının paylaşımı boşanmada belirlenmektedir.

Burada da Türk Medeni kanunu olmak üzere çeşitli kanunlar devreye girmektedir. Kanunlar çerçevesinde hak sahipleri haklarını alabilmektedirler. Lakin süreç demin de belirtildiği gibi uzun ve yıpratıcı olabilmektedir.

Boşanmada Düğün Takılarının İspatı

Davacı vekili, bilirkişi raporuyla birlikte karşı tarafın itirazlarını da içeren bir dilekçe ile nişan fotoğrafı, düğün fotoğrafı ve şahitler huzurunda ziynet eşyalarının kendine aitliğini ispat edebilmektedir. Aynı şekilde düğün videosu da delil olarak kullanılabilir.

Bu aşamadan sonra, dosyalar, fotoğraflar incelenmekte ve şahitler dinlenmektedir. Eğer fotoğraflar ve şahitlerin konuşmaları birbiri ile uyumlu olursa boşanmada ziynet eşyalarının kimin olacağı konusuna da açıklık getirilecektir. Eğer hali hazırda işin içinden çıkılmazsa bir kuyumcudan dahi rapor alınabilmektedir.

Tüp Bebek İçin Kullanılan Ziynet Eşyaları

Toplanan delillerle birlikte dava konusu olan ziynet eşyalarının tarafların tüp bebek yaptırmak için kullandığı anlaşılması gerekmektedir. Davacı erkek özellikle tüm takıların tedavi için kullandığını beyan etmiş ya da kadın ispatlamışsa tedavi için ödenen maddi kaynaklar kadının sayılmaktadır. Özellikle evlilik sırasında kadın için takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılmakta ve kadının kişisel eşyası kabul edilmektedir.

Boşanmada ziynet eşyalarının durumu bu şekilde oluşmaktadır. Fakat kadın, erkeğe geri verilmemek şartı ile erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde de erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulmaktadır.

Boşanmadan Sonra Ziynet Eşyası Zamanaşımı

Boşanma sonrasında eşya veya eşya bedeli talebi 10 senelik bir zaman aşımı süresi bulunmaktadır. Bu süre boşanmanın gerçekleşmesinden sonra başlamaktadır. Bu süre, aynı zamanda düğün takılarının aynen iadesi mümkün değilse, maddi anlamda geri ödemesi için açılacak davaya da eşit olmaktadır. Kısacası, 10 senelik süre içerisinde eşler birbirlerine ziynet eşyaları boşanma davası açabilmektedir.