
Kültürümüzde düğünlerde yeni evlenen çiftlere eş, dost ve akrabalar tarafından ihtiyaçlarını gidermek adına birtakım ziynet eşyalar, altın ve para hediye edilmektedir. Boşanma süreçlerinde ve hatta henüz yeni evlenilmişken bile aileler ve eşler arasında takılan takıların kime ait olduğu büyük soru işaretleri yaratmaktadır. Genel kanı olarak da erkeğe takılanların erkeğe, kadına takılanların kadına ait olduğu düşünülmektedir. Ziynet eşyalarının kime ait olduğu bir dava konusu olup Yargıtay içtihatlarıyla da beraber açıklığa kavuşmaktadır. Yargıtay’ın birçok kararında görüldüğü üzere;
Kadına Takılan Ziynet Eşyaları
Kadına takılmış olan çeyrek altın, tam altın, bilezik, kolye gibi ziynet eşyaları ve para gibi takıların tamamının kadına ait olacağı kabul edilmektedir.
Erkeğe Takılan Takılar
Erkeğe takılan takılar konusunda bir ayrım yapılmaktadır. Buna göre takılan takıları “kadına özgülenenler” ve “kadına özgülenemeyenler” şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Kadına özgülenenlere örnek olarak bilezik, kolye, küpe gibi ziynet eşyaları verilmektedir. Bunların tamamı erkeğe takılmış olsa dahi kadına ait kabul edilecektir. Kadına özgülenemeyen; yarım altın, çeyrek altın, para gibi değerler ise erkeğe ait olacaktır.
Ziynet Eşyalarının Paylaşımı İçin Anlaşma Yapılması
Eğer ki tarafların ziynet eşyalarının kime ait olduğuna, kimde kalacağına ilişkin bir anlaşma yapmışlarsa ziynet eşyalarına ilişkin bu anlaşma koşulları uygulanacaktır.
Son zamanlarda da düğünlerde gelenekselleşen, takılar ve paraların bir kese içerisinde toplanması durumunda ise Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin görüşüne göre toplanan takıların eşit olarak paylaşılması söz konusu olacaktır.
Ziynet Eşyaları Davası
Ziynet eşyalarına ilişkin talepler hem boşanma davası içerisinde talep edilebilmekte hem de boşanma davasının kesinleşmesi üzerine ayrı bir dava ile talep konusu olabilmektedir. Ziynet eşyaları davasında; mümkünse eşyaların aynı, mümkün değilse bedelinin ödenmesi talep edilebilir.
Ziynet eşyalarına ilişkin taleplerin ayrı bir dava açılarak ileri sürülmesi halinde söz konusu davada görevli mahkeme aile mahkemesi olacaktır. Yetkili mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında genel yetki kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.
Anlaşmalı Boşanmada Ziynet Eşyaları
Anlaşmalı boşanma tarafların boşanma ve boşanmanın tüm sonuçlarında mutabık olmaları halinde, mahkemenin tarafların anlaştıkları doğrultuda boşanmaya hükmetmesi halidir. Tarafların muhakkak boşanmanın mali sonuçlarında anlaşma sağlamaları gerekmektedir. Mali sonuçlar; yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminat talebi konularıdır. Bunun yanında anlaşmalı boşanma kapsamında, mal paylaşımı hususunda da anlaşma sağlanabilmektedir. Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde ziynet eşyaları hususunda anlaşmaları halinde de hakim bu doğrultuda karar verecektir.
Çekişmeli Boşanmada Ziynet Eşyaları
Tarafların boşanma ve boşanmanın sonuçlarından herhangi birisi bakımından anlaşma sağlayamamaları halinde çekişmeli boşanma söz konusu olacaktır. Çekişmeli boşanma davalarında tarafların anlaşma sağlayamamaları sebebiyle boşanmanın doğuracağı sonuçların ne doğrultuda olacağı hakimin takdirinde olacaktır. Hakim birtakım değerlendirmeler yaparak boşanmaya hükmedecektir. Bu kapsamda mal paylaşımı, tazminat, nafaka ve ziynet eşyalarının akıbetine hakim karar verecektir.
Ziynet Eşyaları Mal Paylaşımına Dahil Edilir mi?
Düğün esnasında takılan takılar, kim tarafından takıldığına bakılmaksızın, kişisel mal niteliğinde kabul edilmektedir. Hukukumuzda kural mal rejimi “edinilmiş mallara katılma rejimi” olduğundan ve edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde kişisel mallar ayrık tutulduğundan; düğünde takılan ziynet eşyaları da mal paylaşımına dahil olmayacaktır.
Ziynet Eşyalarının İspatı
Ziynet eşyalarının kime ait olacağı Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere düğün sürecinde hangi takının veya paranın kime takıldığına göre belirlenecektir. Bu durumda net bir değerlendirme yapabilmek adına birtakım görsel deliller sunulmalıdır. Buna göre; düğün videoları, düğünde çekilmiş fotoğraflar ve yine hangi takının kime takıldığını görmüş olan bir tanık ispata yardımcı olacaktır. Fotoğraflar ve tanıkların beyanları birbiriyle örtüştüğü takdirde ziynet eşyalarının kime ait olacağı belirlenebilecektir. Yine bilirkişilerce bu video ve fotoğraflar değerlendirilerek bir raporla ziynet eşyalarının kime ait olacağı belirlenebilecektir.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan Ziynet Eşyaları
Bazen evli çiftler çocuk sahibi olmak adına tüp bebek tedavisi görebilmektedir. Düğünde taraflara takılmış olan takıların tedavi sürecinde kullanılmış olması halinde ziynet eşyalarının bedelinin kime ait olacağı bir soru işaretidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/13037 karar numaralı ilamında bu meseleye açıklık getirilmiştir. İlama göre;
“Toplanan delillerden dava konusu edilen ziynet eşyalarının tarafların tüp bebek tedavisi için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı erkek de; ön inceleme duruşmasında tüm takıları aldığını ve tedavi amacı ile kullanıldığını kabul etmiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının bozdurulduğu anlaşılmış ise de; tekrar iade edilmemek üzere davalı-karşı davacı erkeğe verildiği hususu kanıtlanmıştır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiği hususu kanıtlanmamıştır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı erkek ispatlamak zorunda olup, davalı erkek bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.”
Bu karar doğrultusunda anlaşılacağı üzere; kadına takılmış olan ziynet eşyalarının tamamı kim tarafından takılmış olursa olsun onun kişisel malı niteliğinde olacaktır. Tüm takıların tedavi için kullanıldığının ispatlanması halinde tedavi için kullanılan tüm maddi kaynaklar kadına ait kabul edilmektedir.
Dava Zamanaşımı
Ziynet eşyalarına ilişkin talepler boşanma davası içerisinde ileri sürülebileceği gibi boşanmanın kesinleşmesi üzerine ayrı bir dava ile de ileri sürülebilmektedir. Ayrı bir dava açılmak istenmesi halinde bu talebe ilişkin bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Buna göre; boşanmanın kesinleşmesinden itibaren ziynet eşyalarının aynının veya bedelinin ödenmesinin talep edilebilmesi için 10 yıl içerisinde dava açılması gerekmektedir.