Avukat Melda Merve Tekcan

  • Avukatlar
    • Av. Melda Merve Tekcan
    • Av. Özlem Baysal
    • Av. İlayda Saltık
    • Av. Zeynep Burcu Obut
    • Av. Fatma Karadaş
    • Stj. Av. Melis Ektirici
  • Çalışma Alanları
    • İş Hukuku
    • Boşanma Hukuku
    • Miras Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Fikri Mülkiyet Hukuku
    • Vatandaşlık Hukuku
  • Makaleler
  • Basında
  • İletişim
  • ENG
  • Ana Sayfa
  • Boşanma Hukuku
  • Terk Nedeniyle Boşanma Davası

Terk Nedeniyle Boşanma Davası

Terk Nedeniyle Boşanma Davası

Yayınlayan / / Kategori Boşanma Hukuku
boşanma

Evlilik birliğinin kurulmasıyla birlikte eşlere bu birliğin gerektirdiği birtakım sorumluluklar yüklenmektedir. Evlilik birliğinin en temel sorumluluğu “birlikte yaşamak”tır. Bu yükümlülük Türk Medeni Kanunu 185. maddesinde de “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Eşlerin birlikte yaşamaktan kaçınması yahut birlikte yaşamak isteyen karşı tarafa engel olması bu yükümlülüğün ihlali niteliğindedir ve TERK olarak ifade edilmektedir.

İçerik göster
1 Terk Nedeniyle Boşanma Davasının Koşulları
2 İhtarın Mahiyeti

Terk Nedeniyle Boşanma Davasının Koşulları

Türk Medeni Kanunu uyarınca özel ve mutlak boşanma sebepleri arasında düzenlenmiş olan terk nedeniyle boşanma davası birtakım koşullara bağlanmıştır.

  1. Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırılık:

Birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırılık, eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi şeklinde gerçekleşebileceği gibi diğer eşi evden ayrılmaya zorlayarak da gerçekleşebilecektir. Terk fiilinin gerçekleşebilmesi “evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerden kaçınma” iradesine bağlanmıştır. Ancak ortak konuttan ayrıldığında bu iradeye sahip olmayan eşin, daha sonra bu iradeyle ortak konuta dönmemesi de terk kapsamında değerlendirilmektedir. Yine diğer eşin ortak konuttan ayrılmasına başta kendisi sebep olmayan eş, sonradan diğer eşin ortak konuta dönmesine haklı sebep olmaksızın engel olduğu takdirde terk eden konumunda olacaktır.

Terk etmek evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerden kaçınma iradesiyle gerçekleşmiş olmalıdır. Zorunluluk kapsamında yahut kısa süreli olarak ortak konuttan ayrılmak terk niteliğinde kabul edilmemektedir. Örneğin erkek eşin askere gitmek amacıyla ortak konutta bulunmaması, aile evi ziyaretleri sebebiyle ortak konuttan kısa süreli olarak ayrılmak, iş seyahatleri sebebiyle ortak konuta gelmemek gibi durumlar terk niteliğinde değildir. Ancak örnek olarak sayılan ortak konuttan ayrılmak için var olan haklı sebebin ortadan kalkmış olmasına rağmen ortak konuta dönmeyen eş de terk etmiş kabul edilmektedir.

Ortak konuttan ayrılmaya zorlanan veya ortak konuta dönmesi engellenen eşin “terk edilen” konumunda olduğuna dikkat etmek gerekmektedir. Zorlayan veya dönüşünü engelleyen eşin terk eden konumunda olması sebebiyle açacağı “terk nedeniyle boşanma davası” koşulların gerçekleşmemiş olması sebebiyle reddedilecektir.

  1. Terk sebebiyle ayrılığın en az 6 aydır devam etmesi gerekmektedir:

Terke dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi için terk fiilinin dava tarihinden geriye dönük olarak 6 aydır devam ediyor olması gerekmektedir. 6 aylık süre dolmadan boşanma davası açılamayacaktır. Bu süreçte eşin, ortak konuta geri dönmesi yahut ortak konuta dönmeye müsaade etmesi durumunda terk edilen eşin terke dayalı dava hakkı kalmayacaktır.

Ancak bu süreçte terk edip ortak konuta geri dönme eylemleri sık sık tekrar edecek olursa bu husus hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilecek ve terk edilen eşin dava hakkının varlığı kabul edilecektir.

  1. Terk eden eşe hâkim veya noter tarafından ihtarda bulunulması:

Terk edilen eşin talebi üzerine, terk eden eşe mahkeme yahut noter aracılığıyla ihtarda bulunulmalıdır. İhtarda terk eden eşe, 2 ay içerisinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar bildirilmelidir. Gerektiği takdirde ihtar ilan yoluyla da yapılabilmektedir.

İhtar en erken terk nedeniyle ayrılığın üzerinden 4 ay geçmesi halinde yapılabilmektedir. Bu halde terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için koşul olan 6 aylık sürenin 4 ayı ihtardan önce 2 ayı ihtardan sonra geçmiş olacaktır.

İhtarın Mahiyeti

Terk edilen eş tarafından ihtar çekilmesi durumunda, terk edilen eşin terk eden eşin ihtardan önceki tüm kusurlu davranışlarını affettiği kabul edilmektedir. İhtar çekilmesi durumunda terk eden eşin ihtardan önceki kusurlu davranışları boşanma sebebi oluştursa dahi bu sebeplere istinaden boşanma davası açılamayacaktır.

Yargıtay Kararları Kapsamında İhtarın İçeriği

Yargıtay ilamları kapsamında ihtarın içeriğine ve samimiyetinin tespitine ilişkin birtakım değerlendirmeler yapılmıştır.

  • Terk edilen eşin gönderdiği ihtarnamede, çağrı yapılan konutun aile konutu niteliğini haiz olması, eşlerin daha önce beraberce seçmiş oldukları yahut aile birliğini temsile yetkili kılınmış eşin tek başına seçtiği ya da mahkemece belirlenen bağımsız bir konut olması gerekmektedir. Çağrıda bulunan terk edilen eşin anne ve babasının bulunduğu konut bağımsız bir konut olarak kabul edilmemekte ve Yargıtay kararları çerçevesinde de bu konuta yapılan ihtar geçersiz kabul edilmektedir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/14365 Esas ve 2018/3488 Karar sayılı ilamı;

“Toplanan delillerden ve dosya kapsamından, tarafların … birlikte otururken davalı kadının ortak haneden ayrılarak kızının yanına taşındığı, davacı erkeğin de … annesinin yanına gelerek 3 yıl … yaşadığı, daha sonra … taşındığı ve en son … gelerek yerleştiği, … ev kiralayarak eşine … 2. Aile Mahkemesinin 2014/448 D. iş esas sayılı kararı ile eve dön ihtarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı kadın, tarafların birlikte seçtikleri (TMK m.186) veya Türk Medeni Kanunu’nun 188. maddesindeki şartların oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hâkim tarafından belirlenen (TMK m.195) bağımsız bir eve davet edilmemiştir. Şu hale göre; davalı kadın ihtara uymamakta haklıdır.”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2658 Esas ve 2021/1627 Karar sayılı ilamı;

“Davalı-davacı erkeğin, eşine 02.10.2013 ve 16.01.2014 tarihlerinde ayrı ayrı terk ihtarı gönderdiği, eşinin evden ayrılmasından sonra evin kilidini değiştirdiği sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı erkeğin ihtarının samimi olmadığı anlaşılmaktadır.” 

İLETİŞİM

Merkez Mah. Mehmetçik Sk. No:1 Kat Plaza D:208 Bahçelievler/İSTANBUL

meldamerve@tekcan.av.tr

+90 (532) 211 57 25

ÇALIŞMA ALANLARIMIZ

  • İş Hukuku
  • Boşanma Hukuku
  • Ticaret Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • Miras Hukuku
  • Fikri Mülkiyet Hukuku
  • Vatandaşlık Hukuku
  • Avukatlar
  • Çalışma Alanları
  • Makaleler
  • Basında
  • İletişim
  • ENG

2021 © Avukat

TOP
WHATSAPP FORMU
HEMEN ARAYIN