Melda Merve Tekcan kimdir?
Melda Merve TEKCAN, lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamıştır. Lisans eğitiminin ardından Marmara Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi alanında yüksek lisans yapmıştır.
İstanbul’un köklü ve saygın hukuk bürolarındaki beş yıllık deneyiminin ardından Tekcan Hukuk Bürosu’nu açarak müvekkillerine hukuki açıdan sorunsuz dava süreçlerini yönetebilmeleri için İş Hukuku, Miras Hukuku, Boşanma Hukuku gibi konular başta olmak üzere tüm hukuk alanlarında destek vermektedir.
Avukat tutmak zorunlu mu?
Türk Hukuku’nda tarafların avukat ile temsil edilmesi gibi bir zorunluluk düzenlenmemiştir. Aksine herkesin mahkemelerde kendisini temsil etme hakkı vardır. Dolayısıyla adli ve idari mahkemelerde davacı veya davalı sıfatı ile, ceza mahkemelerinde sanık veya katılan sıfatıyla ve icra dairelerinde alacaklı-borçlu sıfatıyla yapacağınız işlemlerde ve duruşmalarda avukat tutma zorunluluğundan söz edilemez.
Ancak her alanda olduğu gibi hukuki işler de uzmanlık gerektirir. Kanun, tüzük ve yönetmelikler ile ve ayrıca Yargıtay içtihatları ve mahkeme uygulamaları karşısında hak kaybına uğramamanız için bu alanda özel eğitim görmüş bir avukattan hukuki yardım almanız gereklidir. Bu sebeple hukuki konularda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan hareket etmek telafisi imkânsız zararlara yol açabilir. Hatta hukuki işlemlerinizi yapmadan önce bir avukata danışmanız ilerde karşılaşabileceğiniz hukuki sorunları önleyecek, işin mahkemeye intikal etmesi halinde uğrayacağınız zaman, emek ve maddi kayıplarınızın önüne geçecektir. Yargılama faaliyetlerinin de ücretsiz olmadığı unutulmamalıdır.
Diğer taraftan bir suçlamayla karşı karşıya kişi, avukat tutma, avukatı varsa onu çağırma, avukat olmadan konuşmama, avukat tutacak parası yoksa kendisine avukat tayin edilmesini isteme hakkına sahiptir. Her soruşturmadan önce sanık veya şüpheliye bu hakkı hatırlatılmak zorundadır. Sanık veya şüpheli tarafından avukat talep edilmesi halinde barodan bir avukat görevlendirilir. 18 yaşından küçüklerin ve cezasının üst sınırı 5 yıl ve üstü olan sanıkların yargılamalarında avukat bulunması zorunludur. Kendileri istemese dahi bir avukat tayin edilir.
Avukatlık ücreti nedir?
Avukatlık mesleği bir serbest meslek faaliyetidir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’ inci maddesinde serbest meslek faaliyetinin tanımı; “Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.”şeklindedir.
Avukatlar hukuk alanındaki bilgi ve tecrübelerini diğer insanların istifadesine sunarlar. Nasıl ki bir doktorun özel muayenehanesine gidildiğinde bir ücret ödemeniz gerekiyorsa avukat bürosuna gidip herhangi bir hukuki sorunla ilgili soru sorulduğunda veya vekâleten dava takibinde bir ücret ödenmesi gerekmektedir.
Avukata ücret ödenmesi aynı zamanda yasal bir zorunluluk olup avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen değerler altında ücret sözleşmesi yapılması da yasaklanmıştır.
Avukatlık ücreti nasıl belirlenir?
Avukata ödenecek ücretin kapsamı avukat ve vekil eden arasında yapılacak sözleşme ile belirlenebilir. Ancak bu konuda sözleşme yapılmamış ise verilen ücretin hangi işleri kapsadığı avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenmiştir. Buna göre verilen ücret, sözleşmenin konusunu oluşturan işle ilgili kesin hüküm elde edilinceye kadar yapılacak tüm işlemleri kapsamaktadır. Örnek vermek gerekirse yargı makamlarına verilecek dava dilekçesi veya cevap dilekçesi, itiraz dilekçesi ve temyiz dilekçeleri ücret kapsamındadır. Buna karşılık üst yargı mercilerinde duruşmalı yapılacak işler ile verilen hükmün icra takibine konulması ayrı ücrete tabidir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki yargılama giderleri olan dava harçları, tebligat, keşif, bilirkişi ücreti vs masraflar ile avukatın iş takibi için yapacağı yol, konaklama v.b. masraflar avukatlık ücreti kapsamında değildir. Davanın kaybedilmesi, açılan davadan sonradan vazgeçme veya avukatın görevinden alınması gibi hallerde ödenen ücretin iadesi gibi bir durum söz konusu olmaz.
Davamı kesin kazanabilir misiniz?
Söz konusu davalar olduğu vakit hiçbir zaman hiçbir duruma kesin gözüyle bakılmaması gerekir. Bu nedenle hiçbir zaman “kesin” gibi bir kelime kullanıp müvekkillerimize bir taahhüt vermeyiz. Aksi takdirde hizmet değil umut satmış oluruz. Müvekkillerimize verebileceğimiz tek taahhüt dava veya işinizi elimizden gelen en iyi şekilde, en yüksek gayret ve çaba ile takip edeceğimizdir.