cmk

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu


Ana sayfa » 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

TÜRK CEZA KANUNU

Kanun Numarası : 5237

Kabul Tarihi : 26/9/2004

BİRİNCİ KİTAP

Genel Hükümler

BİRİNCİ KISIM

Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı

BİRİNCİ BÖLÜM

Temel İlkeler ve Tanımlar

Ceza Kanununun amacı

Madde 1

(1) Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.

Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi

Madde 2

(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.

(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.

(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.

Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi

Madde 3

(1) Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.

(2) Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz.

1 Bu Kanunun yürürlük ve uygulama şekli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa çeşitli mevzuatta yapılan atıflarla ilgili olarak 4/11/2004 tarihli ve 5252 sayılı Kanuna bakınız.

Kanunun bağlayıcılığı

Madde 4

(1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.

(2) (Mülga : 29/6/2005 – 5377/1 md.)

Özel kanunlarla ilişki

Madde 5

(1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.

Tanımlar

Madde 6

(1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;

a) Vatandaş deyiminden; fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi,

b) Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi,

c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,

d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler, adlî ve idarî mahkemeler üye ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar,2

e) Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi,

f) Silah deyiminden;

1. Ateşli silahlar,

2. Patlayıcı maddeler,

3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,

4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,

5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,

g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,

h) İtiyadi suçlu deyiminden; kasıtlı bir suçun temel şeklini ya da daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekillerini bir yıl içinde ve farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen kişi,

i) Suçu meslek edinen kişi deyiminden; kısmen de olsa geçimini suçtan elde ettiği kazançla sağlamaya alışmış kişi,

j) Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi, anlaşılır.

2 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 156 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “ve adlî, idarî ve askerî” ibaresi “, adlî ve idarî” şeklinde değiştirilmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanunun Uygulama Alanı

Zaman bakımından uygulama

Madde 7

(1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.

(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.

(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/2 md.) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.

(4) Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.

Yer bakımından uygulama

Madde 8- (1) Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin

kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi halinde

suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.

(2) Suç;

a) Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında,

b) Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında

veya bu araçlarla,

c) Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla,

d) Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş

sabit platformlarda veya bunlara karşı,

işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.

Yabancı ülkede hüküm verilmesi

Madde 9- (1) Türkiye’de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm

verilmiş olan kimse, Türkiye’de yeniden yargılanır.

Görev suçları

Madde 10- (1) Yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev üstlenmiş olup

da bundan dolayı bir suç işleyen kimse, bu fiile ilişkin olarak yabancı ülkede hakkında

mahkûmiyet hükmü verilmiş bulunsa bile, Türkiye’de yeniden yargılanır.

Vatandaş tarafından işlenen suç

Madde 11- (1) Bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk

kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı

ülkede işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede

hüküm verilmemiş olması ve Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk

kanunlarına göre cezalandırılır.(2) Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması

zarar görenin veya yabancı hükûmetin şikayetine bağlıdır. Bu durumda şikayet, vatandaşın

Türkiye’ye girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.

Yabancı tarafından işlenen suç

Madde 12- (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına

göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye’nin

zararına işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.

Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.

(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen suçun bir Türk vatandaşının veya Türk kanunlarına

göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına işlenmesi ve failin Türkiye’de bulunması

halinde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması koşulu ile suçtan zarar

görenin şikayeti üzerine fail, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.

(3) Mağdur yabancı ise, aşağıdaki koşulların varlığı halinde fail, Adalet Bakanının

istemi ile yargılanır:

a) Suçun, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını

gerektirmesi.

b) Suçluların geri verilmesi anlaşmasının bulunmaması veya geri verilme isteminin

suçun işlendiği ülkenin veya failin uyruğunda bulunduğu devletin hükûmeti tarafından kabul

edilmemiş olması.

(4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece mahkûm edilen

veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya beraat eden yahut suçu

kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye’de

yeniden yargılama yapılır.

(5) (Ek: 18/6/2014-6545/56 md.) Birinci fıkra kapsamına giren hâllerde rüşvet ve nüfuz

ticareti suçlarından dolayı yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlı değildir.

Diğer suçlar

Madde 13- (1) Aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede

işlenmesi halinde, Türk kanunları uygulanır:

a) İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar.

b) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı,

Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar.

c) İşkence (madde 94, 95).

d) Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181).

e) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), uyuşturucu veya

uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190).

f) Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale yarayan araçların

üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik (madde 202).g) Fuhuş (madde 227).

h) (Mülga : 26/6/2009 – 5918/1 md.)

i) Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması

(madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları.

(2) (Ek ikinci fıkra: 29/6/2005 – 5377/3 md.) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki

Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerde yer alanlar hariç; birinci fıkra

kapsamına giren suçlardan dolayı Türkiye’de yargılama yapılması, Adalet Bakanının talebine

bağlıdır

(3) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yazılı suçlar dolayısıyla yabancı bir ülkede

mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş olsa bile, Adalet Bakanının talebi üzerine Türkiye’de

yargılama yapılır.3

Seçimlik cezalarda soruşturma

Madde 14- (1) 11 ve 12 nci maddelerde belirtilen hallerde, soruşturma konusu suçun

yer aldığı kanun maddesinde hapis cezası ile adli para cezasından birinin uygulanması

seçimlik sayılmış ise soruşturma veya kovuşturma açılmaz.

Soruşturma koşulu olan cezanın hesaplanması

Madde 15- (1) Miktarının soruşturma koşulu oluşturduğu hallerde ceza, soruşturma

evresinde ileri sürülen kanuni ağırlaştırıcı nedenlerin aşağı sınırı ve kanuni hafifletici

nedenlerin yukarı sınırı göz önünde bulundurularak hesaplanır.

Cezadan mahsup

Madde 16- (1) Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı, yabancı ülkede

gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı

Türkiye’de verilecek cezadan mahsup edilir.

Hak yoksunlukları

Madde 17- (1) Yukarıdaki maddelerde açıklanan hallerde mahkeme, yabancı

mahkemelerden verilen ve Türk hukuk düzenine aykırı düşmeyen hükmün, Türk kanunlarına

göre bir haktan yoksunluğu gerektirmesi halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Türk

kanunlarındaki sonuçlarının geçerli olmasına karar verir.

Geri verme

Madde 18- (Mülga: 23/4/2016-6706/36 md.)

3 Bu fıkranın numarası (2) iken, maddeye 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle,

birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra eklendiği için, (3) olarak teselsül ettirilmiştir.Yabancı kanunun göz önünde bulundurulması

Madde 19- (1) Türkiye’nin egemenlik alanı dışında işlenen suçlar dolayısıyla

Türkiye’de yargılama yapılırken, Türk kanununa göre verilecek olan ceza, suçun işlendiği

ülke kanununda öngörülen cezanın üst sınırından fazla olamaz.

(2) Ancak suçun;

a) Türkiye’nin güvenliğine karşı veya zararına olarak,

b) Türk vatandaşına karşı ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel

kişisi zararına olarak,

İşlenmesi durumunda, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.

İKİNCİ KISIM

Ceza Sorumluluğunun Esasları

BİRİNCİ BÖLÜM

Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği, Kast ve Taksir

Ceza sorumluluğunun şahsiliği

Madde 20- (1) Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu

tutulamaz.

(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla

kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.

Kast

Madde 21- (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni

tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.

(2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine

rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis

cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren

suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel

ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.

Taksir

Madde 22- (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.

(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun

kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde

bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.

(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı

sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi

durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur

olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire

kadar indirilebilir.

Netice sebebiyle ağırlaşmış suç

Madde 23- (1) Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna

sebebiyet vermesi halinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice

bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.

İKİNCİ BÖLÜM

Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler

Kanunun hükmü ve amirin emri

Madde 24- (1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.

(2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri

uygulayan sorumlu olmaz.

(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine

getiren ile emri veren sorumlu olur.

(4) Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği

hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur.

Meşru savunma ve zorunluluk hali

Madde 25- (1) Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş,

gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve

koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı

faile ceza verilmez.

(2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı

ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak

veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta

arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.

Hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası

Madde 26- (1) Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez.

(2) Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak

üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.

Sınırın aşılması

Madde 27- (1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın

aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı

cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.(2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya

telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.

Cebir ve şiddet, korkutma ve tehdit

Madde 28- (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya

muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu

gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.

Haksız tahrik

Madde 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi

altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan

yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası

verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

Hata

Madde 30- (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları

bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali

saklıdır.

(2) Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği

hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.

(3) Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği

hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.

(4) (Ek fıkra: 29/6/2005 – 5377/4 md.) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda

kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.

Yaş küçüklüğü

Madde 31- (1) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza

sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara

özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup

da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını

algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması

hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik

tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili

olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet

hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla

olamaz.(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş

olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis

cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını

gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer

cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla

olamaz.

Akıl hastalığı

Madde 32- (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını

algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede

azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.

(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak

davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde

verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi

aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da

uygulanabilir.

Sağır ve dilsizlik

Madde 33- (1) Bu Kanunun, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan

çocuklara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; oniki

yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını

doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; onbeş yaşını

doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onsekiz yaşını

doldurmuş olup da yirmibir yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında da uygulanır.

Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma

Madde 34- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde

etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak

davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.

(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi

hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Suça Teşebbüs

Suça teşebbüs

Madde 35- (1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan

doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı

sorumlu tutulur.(2) Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası

yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek

cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

Gönüllü vazgeçme

Madde 36- (1) Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi

çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı

cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça

ait ceza ile cezalandırılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Suça İştirak

Faillik

Madde 37- (1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden

her biri, fail olarak sorumlu olur.

(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu

tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası,

üçte birden yarısına kadar artırılır.

Azmettirme

Madde 38- (1) Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile

cezalandırılır.

(2) Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme

halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi

halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı

aranmaz.

(3) Azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan

fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan

yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına

hükmolunabilir. Diğer hallerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir.

Yardım etme

Madde 39- (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını

gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın

yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

(2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin

işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan

araçları sağlamak.

c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını

kolaylaştırmak.

Bağlılık kuralı

Madde 40- (1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı

yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel

nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.

(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların

işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.

(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs

aşamasına varmış olması gerekir.

İştirak hâlinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçme

Madde 41- (1) İştirak halinde işlenen suçlarda, sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı,

gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanır.

(2) Suçun;

a) Gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması,

b) Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması,

Hallerinde de gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Suçların İçtimaı

Bileşik suç

Madde 42- (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması

dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.

Zincirleme suç

Madde 43- (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir

kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu

ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha

az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.)

Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.

(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci

fıkra hükmü uygulanır.

(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri

uygulanmaz.4

4 Bu fıkrada geçen “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı

Kanunun 6 ncı maddesiyle madde metninden çıkarılmıştır.Fikri içtima

Madde 44- (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren

kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Yaptırımlar

BİRİNCİ BÖLÜM

Cezalar

Cezalar

Madde 45- (1) Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para

cezalarıdır.

Hapis cezaları

Madde 46- (1) Hapis cezaları şunlardır:

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.

b) Müebbet hapis cezası.

c) Süreli hapis cezası.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası5

Madde 47- (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlünün hayatı boyunca

devam eder, kanun ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik

rejimine göre çektirilir.

Müebbet hapis cezası

Madde 48- (1) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.

Süreli hapis cezası

Madde 49- (1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az,

yirmi yıldan fazla olamaz.

(2) Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.

Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar

Madde 50- (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik

durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;

a) Adlî para cezasına,

b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme

veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,

5 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 156 ncı maddesiyle, bu maddede yer alan “tüzükte” ibaresi

“Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir.c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde

barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,

d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere

gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,

e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve

özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan

cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri

alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,

f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak

koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,

çevrilebilir.

(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü

hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan

otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış

veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis

cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer

koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir.

Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.

(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para

cezası veya tedbirdir.

(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz

gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da

devam edilmemesi halinde, infaz hâkimliği kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen

infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü

uygulanmaz.67

(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine

getirilememesi durumunda, infaz hâkimliğince tedbir değiştirilir.(7)

Hapis cezasının ertelenmesi

Madde 51- (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına

mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz

yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak,

erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

6 26/2/2008 tarihli ve 5739 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yaptırımın” ibaresi

“tedbirin” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

7 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, altıncı fıkrada yer alan “hükmü veren

mahkeme” ibaresi “infaz hâkimliği” ve yedinci fıkrada yer alan “hükmü veren mahkemece” ibaresi

“infaz hâkimliğince” şeklinde değiştirilmiştir.a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm

edilmemiş olması,

b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar

suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,

gerekir.

(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan

önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu

durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir.

Koşulun yerine getirilmesi halinde, infaz hâkimi kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal

salıverilir.8

(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere,

bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

(4) Denetim süresi içinde;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına

devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı

meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini

sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam

etmesine,

mahkemece karar verilebilir.

(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi

görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir

hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum

yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün

davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle

rapor düzenleyerek infaz hâkimine verir.(8)

(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak,

denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden

geçirilmesine de karar verebilir.

(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen

yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen

cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir.9

(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde,

ceza infaz edilmiş sayılır.

8 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, ikinci fıkrada yer alan “hakim” ibaresi

“infaz hâkimi”, beşinci fıkrada yer alan “hakime” ibaresi “infaz hâkimine” şeklinde değiştirilmiştir.

9 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hakimin” ibaresi

“infaz hâkiminin” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya “çektirilmesine” ibaresinden sonra gelmek

üzere “infaz hâkimliğince” ibaresi eklenmiştir.Adlî para cezası

Madde 52- (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan

hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün

karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü

tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının

miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.

(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün

karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.

(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para

cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere

mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir.

Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin

zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen

adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

İKİNCİ BÖLÜM

Güvenlik Tedbirleri

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma1011

Madde 53- (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin

kanuni sonucu olarak;

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda,

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların

denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi

bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,

b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(11)

,

c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi

veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine

tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak

icra etmekten,

yoksun bırakılır.

10 Anayasa Mahkemesi’nin 8/10/2015 tarihli ve E.: 2014/140, K.: 2015/85 sayılı Kararı ile; bu

maddenin birinci fıkrasında yer alan “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına

mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;…” bölümü, aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “…seçilme

ehliyetinden…” ibaresi yönünden, yine aynı fıkrada yer alan “…hapis cezasına…” ibaresi ise (b)

bendinde yer alan “Seçme ve…” ibaresi yönünden iptal edilmiştir.

11 Anayasa Mahkemesi’nin 8/10/2015 tarihli ve E.: 2014/140, K.: 2015/85 sayılı Kararı ile; bu

maddenin birinci fıkrasında yer alan “…ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresi ile aynı

maddenin ikinci fıkrası, birinci fıkranın (b) bendinde yer alan “Seçme ve seçilme ehliyetinden…”

ibaresi yönünden iptal edilmiştir.(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı

tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.

(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak

cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet,

vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm

olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen

ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak

yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.12

(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını

doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.13

(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle

işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından

sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin

kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye

kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet

halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin

kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan

yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.

(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen

yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve

üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü

belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle

yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.

Eşya müsaderesi

Madde 54- (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun

işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen

eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya,

kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda

müsadere edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/11 md.) Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü

kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı

kalmak şartıyla verilir.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması,

tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri

kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.

12 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesine

“ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz

edilen ya da” ibaresi ve ikinci cümlesine “cezası ertelenen” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya

denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen” ibaresi eklenmiştir.

13 Anayasa Mahkemesi’nin 8/10/2015 tarihli ve E.: 2014/140, K.: 2015/85 sayılı Kararı ile; bu fıkrada

yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya…” ibaresi, aynı maddenin birinci fıkrasında yer

alan “…seçilme ehliyetinden…” ibaresi yönünden iptal edilmiştir.(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır

sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine

hükmedilmeyebilir.

(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan

eşya, müsadere edilir.

(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin

bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.

(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden

kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Kazanç müsaderesi

Madde 55- (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da

suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya

dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu

fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna

iade edilememesi gerekir.

(2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere elkonulamadığı veya bunların

merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine

hükmedilir.

(3) (Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere

edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk

Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması

gerekir.

Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri

Madde 56- (1) Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle

uygulanacakları ilgili kanunda gösterilir.

Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri

Madde 57- (1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi

amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl

hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.

(2) Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun

sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya

önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine infaz hâkimi kararıyla serbest bırakılabilir.14

14 17/6/2021 tarihli ve 7328 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, ikinci ve yedinci fıkrada yer alan

“mahkeme veya hakim” ibareleri “infaz hâkimi” şeklinde ve altıncı fıkrada yer alan “mahkeme”

ibaresi “infaz hâkimi” şeklinde değiştirilmiş, maddenin beşinci fıkrasına “dayanılarak,” ibaresinden

sonra gelmek üzere “infaz hâkimliğince” ibaresi eklenmiştir.(3) Sağlık kurulu raporunda, akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre, güvenlik

bakımından kişinin tıbbi kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bunun süre

ve aralıkları belirtilir.

(4) Tıbbi kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla, Cumhuriyet savcılığınca

bu kişilerin teknik donanımı ve yetkili uzmanı olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.

(5) Tıbbi kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından

tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, infaz hâkimliğince yeniden

koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı

fıkralarda belirlenen işlemler tekrarlanır.(14)

(6) İşlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği

azalmış olan kişi hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek

güvenlikli sağlık kuruluşunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası,

süresi aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, infaz hâkimi kararıyla akıl hastalarına

özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.(14)

(7) Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin,

güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık

kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da

uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler,

yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine infaz hâkimi

kararıyla serbest bırakılabilir.(14)

Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular

Madde 58- (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni

bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş

olması gerekmez.

(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;

a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz

edildiği tarihten itibaren beş yıl,

b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu

cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,

geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.

(3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis

cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.

(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür

hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu

veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç

olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar

dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.(6) Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir.

Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve

cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.

(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin

uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.

(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik

tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da

uygulanmasına hükmedilir.

Sınır dışı edilme

Madde 59- (Değişik: 31/3/2005 – 5328/1 md.)

(1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, denetimli serbestlik

tedbiri uygulanarak cezasının infazına veya koşullu salıverilmesine karar verildikten ve her

halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak

değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.15

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri

Madde 60- (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel

hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye

kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin

iptaline karar verilir.

(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında

da uygulanır.

(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır

sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.

(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hallerde uygulanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi

Cezanın belirlenmesi

MADDE 61. – (1) Hakim, somut olayda;

a) Suçun işleniş biçimini,

b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,

c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,

d) Suçun konusunun önem ve değerini,

15 17/6/2021 tarihli ve 7328 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “koşullu

salıverilmeden yararlandıktan” ibaresi “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına

veya koşullu salıverilmesine karar verildikten” şeklinde değiştirilmiştir.e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,

f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,

g) Failin güttüğü amaç ve saiki,

Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve

üst sınırı arasında temel cezayı belirler.

(2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım,

birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.

(3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar

temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.

(4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden

fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme

yapılır.

(5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak,

zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını

gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç

ceza belirlenir.

(6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat;

bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî

para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.

(7) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 md.)Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu

madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.

(8) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 md.) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne

göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden

yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği

miktarın çarpılması suretiyle bulunur.

(9) (Ek: 6/12/2006 – 5560/1 md.) Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak

öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis

cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.

(10) Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de

değiştirilebilir.1617

Takdiri indirim nedenleri

Madde 62- (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine,

yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.18

16 Bu fıkranın numarası (7) iken, maddeye 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle,

altıncı fıkradan sonra gelmek üzere yedinci ve sekizinci fıkra eklendiği için, (9) olarak teselsül ettirilmiştir.

17 Bu fıkranın numarası (9) iken, maddeye 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle,

sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere (9) numaralı fıkra eklendiği için, (10) olarak teselsül ettirilmiştir.

18 Bu fıkrada yer alan “beşte” ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle

“altıda” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.(2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve

yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya cezanın failin geleceği üzerindeki

olası etkileri (…)19 göz önünde bulundurulabilir. (Ek cümle:12/5/2022-7406/1 md.) Ancak

failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim

nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.(19)

Mahsup

Madde 63- (1) Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama

sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından

indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak

üzere, bu cezadan indirim yapılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Dava ve Cezanın Düşürülmesi

Sanığın veya hükümlünün ölümü

Madde 64- (1) Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir.

Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam

olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.

(2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan

kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş

bulunan hüküm, infaz olunur.

Af

Madde 65- (1) Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri

ile birlikte ortadan kalkar.

(2) Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya

infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adlî para cezasına çevrilebilir.

(3) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen

etkisini devam ettirir.

Dava zamanaşımı

Madde 66- (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,

b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,

c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,

d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,

19 12/5/2022 tarihli ve 7406 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “sürecindeki davranışları,”

ibaresi “sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya” şeklinde değiştirilmiş ve “gibi hususlar” ibaresi

madde metninden çıkarılmış, fıkraya “kararda” ibaresinden sonra gelmek üzere “gerekçeleriyle” ibaresi

eklenmiştir.e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda

sekiz yıl,

geçmesiyle düşer.

(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış

olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını

doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.

(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla

suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.

(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan

cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda

zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/8 md.) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren

hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı

süresi yeni baştan işlemeye başlar.

(6) Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde

kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve

zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde

hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği

günden itibaren işlemeye başlar.

(7) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet

veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi

halinde dava zamanaşımı uygulanmaz.

Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi

Madde 67- (1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya

diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin

veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak

olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava

zamanaşımı durur.

(2) Bir suçla ilgili olarak;

a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya

çekilmesi,

b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,

c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,

d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,

halinde, dava zamanaşımı kesilir.

(3) Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava

zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme

nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.(4) Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen

sürenin en fazla yarısına kadar uzar.

Ceza zamanaşımı

Madde 68- (1) Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez:

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.

b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.

c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.

d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.

e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.

(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış

olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını

doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.

(3) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş

suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan

fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.

(4) Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin

geçmesiyle infaz edilmez.

(5) Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye

uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.

Ceza zamanaşımı ve hak yoksunlukları

Madde 69- (1) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi

ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder.

Müsaderede zamanaşımı

Madde 70- (1) Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten

sonra infaz edilmez.

Ceza zamanaşımının kesilmesi

Madde 71- (1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye

kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını

keser.

(2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını

gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir.

Zamanaşımının hesabı ve uygulanması

Madde 72- (1) Dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir.

Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir.(2) Dava ve ceza zamanaşımı re’sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü

vazgeçemezler.

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar20

Madde 73- (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili

kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili

ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.

(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı

diğerlerinin hakları düşmez.

(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça

suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki

vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.

(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini

de kapsar.

(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.

(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş

olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış

ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

(8) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.)

Dava veya cezanın düşmesinin etkisi

Madde 74- (1) Genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin

veya ödenen adlî para cezasının geri alınmasını gerektirmez.

(2) Kamu davasının düşmesi, malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için

açılan şahsi hak davasını etkilemez.

(3) Cezanın düşmesi şahsi haklar, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri

etkilemez. Ancak, genel af halinde yargılama giderleri de istenemez.

Önödeme21

Madde 75- (1) Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para

cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı

aşmayan suçların faili;

a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,

b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden

bulunacak miktarı,

20 Bu başlıkta yer alan “, uzlaşma” ibaresi, 19/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle

metinden çıkarılmıştır.

21 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “üç” ibaresi “altı” şeklinde, “yirmi” ibaresi “otuz” şeklinde değiştirilmiştir.c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu

fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,

Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on

gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. (Ek cümleler:17/10/2019-

7188/16 md.) Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit

taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresinde

ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir. (Ek cümle:

24/11/2016-6763/12 md.) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak

kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren

beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme

miktarı yarı oranında artırılır.

(2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde

de fail, hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak

miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.

(3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi

yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde

kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.

(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî

para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki

fıkralara göre adlî para cezası esas alınarak belirlenir.22

(5) Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel

hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.

(6) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Bu madde hükümleri;

a) Bu Kanunda yer alan;

1. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (98 inci maddenin

birinci fıkrası),

2. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),

3. Çevrenin taksirle kirletilmesi (182 nci maddenin birinci fıkrası),

4. Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264 üncü maddenin birinci fıkrası),

5. Suçu bildirmeme (278 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları),

suçları,

b) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 108 inci maddesinin birinci

fıkrasında yer alan suç,

c) (Ek:17/10/2019-7188/16 md.) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat

Varlıklarını Koruma Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer

alan suç,

22 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üç” ibaresi

“altı” şeklinde değiştirilmiştir.d) (Ek:17/10/2019-7188/16 md.) 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun

32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suç,

bakımından da uygulanır. Bu fıkra kapsamındaki suçların beş yıl içinde tekrar

işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmaz.

(7) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya

yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu

kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim

veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

İKİNCİ KİTAP

Özel Hükümler

BİRİNCİ KISIM

Uluslararası Suçlar

BİRİNCİ BÖLÜM

Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar

Soykırım

Madde 76- (1) Bir planın icrası suretiyle, milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen

veya kısmen yokedilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin

işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur:

a) Kasten öldürme.

b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.

c) Grubun, tamamen veya kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya

zorlanması.

d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.

e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.

(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım

kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur

sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.

(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

İnsanlığa karşı suçlar

Madde 77- (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir

kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:

a) Kasten öldürme.

b) Kasten yaralama.

c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.

e) Bilimsel deneylere tabi kılma.

f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.

g) Zorla hamile bırakma.

h) Zorla fuhşa sevketme.

(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz

yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b)

bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen

mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.

(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

Örgüt

Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran

veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye

olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

İKİNCİ BÖLÜM

Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti

Göçmen kaçakçılığı23

Madde 79- (1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek

maksadıyla, yasal olmayan yollardan;

a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,

b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,

Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile

cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa

dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.2425

(2) (Ek fıkra: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;

a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,

b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,

hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.(23)

(3) (Değişik:6/12/2019-7196/56 md.) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte

23 22/7/2010 tarihli ve 6008 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu maddeye birinci fıkrasından sonra

gelmek üzere yeni bir fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

24 6/12/2019 tarihli 7196 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle bu fıkraya “üç yıldan sekiz yıla kadar

hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden” ibaresi eklenmiştir.

25 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “üç yıldan” ibaresi

“beş yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi

halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.

(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi

hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.(23)

İnsan ticareti

Madde 80- (1) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/3 md.) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek,

fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak

maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak

veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını

elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir

yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla

kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu

takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.

(3) Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik

edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya

barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile

birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.

(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

İKİNCİ KISIM

Kişilere Karşı Suçlar

BİRİNCİ BÖLÜM

Hayata Karşı Suçlar

Kasten öldürme

Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Nitelikli haller

Madde 82- (1) Kasten öldürme suçunun;

a) Tasarlayarak,

b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,

c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya

kimyasal silah kullanmak suretiyle,

d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,26

e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan

26 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “eş” ibaresi “eş,

boşandığı eş” şeklinde değiştirilmiştir.kişiye karşı,

f) (Değişik:12/5/2022-7406/2 md.) Kadına karşı,

g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya

da yakalanmamak amacıyla,27

i) (Ek:29/6/2005 – 5377/9 md.)Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,

j) Kan gütme saikiyle,28

k) Töre saikiyle,(27)

İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi

Madde 83- (1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi

dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin

oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.

(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;

a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya

sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,

b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir

durum oluşturması,

gerekir.

(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza

olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet

hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar

hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

İntihara yönlendirme29

Madde 84- (1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını

kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan

beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası

ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/10 md.)

(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan

27 Bu bentte yer alan “kolaylaştırmak” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377

sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle “ya da yakalanmamak” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.

28 Maddeye, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle (h) bendinden sonra gelmek

üzere (i) bendi eklendiğinden, diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

29 Bu maddenin başlığı “İntihar” iken, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle

“İntihara yönlendirme” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara

mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.Taksirle öldürme

Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile

birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.30

İKİNCİ BÖLÜM

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar

Kasten yaralama31

Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama

yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki

etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun

şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. (Ek

cümle:12/5/2022-7406/3 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı

aydan az olamaz.

(3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,32

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silahla,

f) (Ek:14/4/2020-7242/11 md.) Canavarca hisle,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi

bakımından ise bir kat artırılır.33

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

Madde 87- (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

30 Bu maddede yer alan “üç yıldan” ibareleri, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 3 üncü

maddesiyle “iki yıldan” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

31 Bu maddeye, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle ikinci fıkra eklenmiş,

ikinci fıkrasındaki “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” ibaresi “şikâyet

aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde değiştirilmiş ve fıkra numaraları buna

göre teselsül ettirilmiştir.

32 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “eşe” ibaresi “eşe,

boşandığı eşe” şeklinde değiştirilmiştir.

33 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkraya “oranında” ibaresinden

sonra gelmek üzere “, (f) bendi bakımından ise bir kat” ibaresi eklenmiştir.d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak,

verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan

az olamaz.34

(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak,

verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz

yıldan az olamaz.(33)

(3) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına

veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya

çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci

fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki

yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.3536

Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi37

Madde 88-(1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza

üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali

davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.

Taksirle yaralama

Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama

yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası

ile cezalandırılır.

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

34 Bu fıkralarda geçen “ikinci” ibareleri, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle

“üçüncü” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

35 Bu fıkrada yer alan “ikinci” ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle

“üçüncü” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

36 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 12 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onaltı” ibaresi

“onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir.

37 Bu madde başlığı “Daha az cezayı gerektiren haller” iken, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı

Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş, sözkonusu maddenin birinci fıkrası

metinden çıkarılmış, ikinci fıkra birinci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla

kadar hapis cezasına hükmolunur.

(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve

kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun

bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

İnsan üzerinde deney

Madde 90- (1) İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu

gerektirmemesi için;

a) Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması,

b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde

yapılmış olması,

c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda

ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde

de yapılmasını gerekli kılması,

d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması,

e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin

uygulanmaması,

f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı

üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması,

g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak

açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması,

gerekir.

(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/7 md.) Çocuklar üzerinde bilimsel deneyin ceza

sorumluluğunu gerektirmemesi için ikinci fıkrada aranan koşulların yanı sıra;a) Yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe

ulaşmak açısından bunların çocuklar üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,

b) Rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının

veya vasisinin yazılı muvafakatinin de alınması,

c) Deneyle ilgili izin verecek yetkili kurullarda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının

bulunması,

gerekir.

(4) Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir

yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin

uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı

bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğunu gerektirmez. Açıklanan

rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı

olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir.

(5) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun yaralanması veya

ölmesi halinde, kasten yaralama veya kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi

halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Organ veya doku ticareti

Madde 91- (1) Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse,

beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması

halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

(3) Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci

fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.

(4) Bir ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde

işlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına

hükmolunur.

(5) Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden

veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(6) Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya

reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(7) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi

halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

(8) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun ölmesi halinde,

kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.Zorunluluk hali

Madde 92- (1) Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik

koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza

vermekten de vazgeçilebilir.

Etkin pişmanlık

Madde 93- (1) Organ veya dokularını satan kişi, resmi makamlar tarafından haber

alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa,

hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Bu suç haber alındıktan sonra, organ veya dokularını satan kişi, gönüllü olarak,

suçun meydana çıkmasına ve diğer suçluların yakalanmasına hizmet ve yardım ederse;

hakkında verilecek cezanın, yardımın niteliğine göre, dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İşkence ve Eziyet

İşkence

Madde 94- (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal

yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol

açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis

cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12/5/2022-7406/4 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi

hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz.

(2) Suçun;

a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan

kişiye ya da gebe kadına karşı,

b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla,

İşlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, on yıldan onbeş yıla

kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.

(5) Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim

yapılmaz.

(6) (Ek: 11/4/2013-6459/9 md.) Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence

Madde 95- (1) İşkence fiilleri, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, yarı oranında artırılır.

(2) İşkence fiilleri, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

(3) İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat

fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına

hükmolunur.

Eziyet

Madde 96- (1) Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren

kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12/5/2022-

7406/5 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az

olamaz.

(2) Yukarıdaki fıkra kapsamına giren fiillerin;

a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan

kişiye ya da gebe kadına karşı,

b) Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe veya boşandığı eşe karşı,38

İşlenmesi halinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlâli

Terk

Madde 97- (1) Yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda

olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi haline

terk eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Terk dolayısıyla mağdur bir hastalığa yakalanmış, yaralanmış veya ölmüşse,

neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre cezaya hükmolunur.

Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi

Madde 98- (1) Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir

nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hal ve koşulların elverdiği ölçüde

yardım etmeyen ya da durumu derhal ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis

veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

38 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu bende “eşe” ibaresinden sonra

gelmek üzere “veya boşandığı eşe” ibaresi eklenmiştir.(2) Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin

ölmesi durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma

Çocuk düşürtme

Madde 99- (1) Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on

yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on

haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası

ile cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir

yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara

uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır;

fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur.

(4) İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara

uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin

kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(5) Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının

çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir

kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak

hükmolunur.

(6) Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi

haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza

verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona

erdirilmesi gerekir.

Çocuk düşürme

Madde 100- (1) Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek

düşürmesi halinde, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Kısırlaştırma

Madde 101- (1) Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse, üç yıldan

altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan

bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır.

(2) Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından

işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.ALTINCI BÖLÜM

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

Cinsel saldırı

Madde 102- (Değişik: 18/6/2014-6545/58 md.)

(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi,

mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel

davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi

durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı

işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.

(3) Suçun;

a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak

suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı

ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,

d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,

e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların

sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır

neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Çocukların cinsel istismarı

Madde 103- (Değişik: 18/6/2014-6545/59 md.)39

(1) (Yeniden düzenlenen birinci ve ikinci cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Çocuğu

cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis

cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Mağdurun on iki yaşını

tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık

durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması

hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine

bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;(38)

39 Bu maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan ‘…tamamlamamış…’ sözcüğü yönünden

(1) numaralı fıkranın birinci ve ikinci cümleleri Anayasa Mahkemesi’nin 26/5/2016 tarihli ve E.:

2015/108, K.: 2016/46 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, Kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı

13/7/2016 tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır.a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam

ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü

cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir

nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,

anlaşılır.

(2) (Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/13 md.) Cinsel istismarın vücuda organ

veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı

olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması

hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.

(3) Suçun;

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların

sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı

ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma,

bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle

ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde,

yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır

neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Reşit olmayanla cinsel ilişki

Madde 104- (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel

ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.40

(2) (İptal: Ana. Mah.nin 23/11/2005 tarihli ve E: 2005/103, K: 2005/89 sayılı

kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/6/2014-6545/60 md.) Suçun mağdur ile arasında

evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on

beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) (Ek: 18/6/2014-6545/60 md.) Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi

bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim

yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya

göre cezaya hükmolunur.

40 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan iki”

ibaresi “iki yıldan beş” şeklinde değiştirilmiştir.Cinsel taciz

Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun

şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa

karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.41

(2) (Değişik: 18/6/2014-6545/61 md.) Suçun;

a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan

faydalanmak suretiyle,

b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma,

bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak

suretiyle,

e) Teşhir suretiyle,

işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil

nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise

verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

YEDİNCİ BÖLÜM

Hürriyete Karşı Suçlar

Tehdit

Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel

dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan

iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun

kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla

büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise,

mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Tehdidin;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya

özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme

suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

41 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 61 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “hükmolunur”

ibaresi “, “fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”

şeklinde değiştirilmiştir.Şantaj

Madde 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya

yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi

yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla

kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak

maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların

açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre

cezaya hükmolunur.

Cebir

Madde 108- (1) Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına

müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan

verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Madde 109- (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde

kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki

yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Bu suçun;

a) Silahla,

b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,42

f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan

kişiye karşı,

İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde,

ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar

yarı oranında artırılır.

(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi

sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna

ilişkin hükümler uygulanır.

42 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu bende “eşe” ibaresinden sonra

gelmek üzere “ya da boşandığı eşe” ibaresi eklenmiştir.Etkin pişmanlık

Madde 110- (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan suçu işleyen kişi, bu suç nedeniyle

soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden

güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 111- (1) Tehdit, şantaj, cebir veya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının

işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü

güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi43

Madde 112- (Değişik: 2/3/2014-6529/12 md.)

(1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;

a) Devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her

türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine,

b) Kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasına,

c) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine

veya orada kalınmasına,

engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi44

Madde 113- (Değişik: 2/3/2014-6529/13 md.)

(1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;

a) Bir kamu faaliyetinin yürütülmesine,

b) Kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen

ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına,

engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) (Ek:12/5/2022-7406/7 md.) Suçun konusunun sağlık hizmeti olması hâlinde,

verilecek ceza altıda biri oranına kadar artırılır.

Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi

Madde 114- (1) Bir kimseye karşı;

a) Bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine

katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden

ayrılmaya,

43 Bu madde başlığı “Eğitim ve öğretimin engellenmesi” iken, 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Kanunun

12 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

44 Bu madde başlığı “Kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının

faaliyetlerinin engellenmesi” iken, 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle metne

işlendiği şekilde değiştirilmiştir.b) Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden

ayrılmaya,

Zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi

partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme

Madde 115- (1) Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi

inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları

açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 2/3/2014-6529/14 md.) Dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin veya

dini ibadet veya ayinlerin bireysel ya da toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit

kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi hâlinde, fail hakkında

birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.

(3) (Ek: 2/3/2014-6529/14 md.) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı

başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam

tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye birinci

fıkra hükmüne göre ceza verilir.

Konut dokunulmazlığının ihlali

Madde 116- (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak

giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı

aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir

rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri

hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya

adlî para cezasına hükmolunur.

(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da

konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu

kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için

rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.

(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde,

bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

İş ve çalışma hürriyetinin ihlali

Madde 117- (1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla,

iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar

hapis veya adlî para cezası verilir.(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri

ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran

veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama

koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak

üzere adlî para cezası verilir.

(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya

sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.

(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya

veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir

işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla

kadar hapis cezası verilir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi

Madde 118- (1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya,

sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki

görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir

sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur.

Ortak hüküm

Madde 119- (1) Eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu

niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının

engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut

dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya

özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten

yararlanılarak,

e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(2) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle

ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin

hükümler uygulanır.Haksız arama

Madde 120- (1) Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu

görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi

Madde 121- (1) Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına

verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı

aya kadar hapis cezasına hükmolunur.

Nefret ve ayırımcılık45

Madde 122- (Değişik: 2/3/2014-6529/15 md.)

(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya

mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;

a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını,

devrini veya kiraya verilmesini,

b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,

c) Bir kişinin işe alınmasını,

d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını,

engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma

Madde 123- (1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon

edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması

halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Israrlı takip

MADDE 123/A- (Ek:12/5/2022-7406/8 md.)

(1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını,

bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir

kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin

güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Suçun;

a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,

b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini

bırakmasına neden olması,

c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine

karar verilen fail tarafından işlenmesi,

hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.

45 Bu madde başlığı “Ayırımcılık” iken, 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle

metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.Haberleşmenin engellenmesi

Madde 124- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi

halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, bir

yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi

halinde, ikinci fıkra hükmüne göre cezaya hükmolunur.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Şerefe Karşı Suçlar

Hakaret

Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte

somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)46 veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve

saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek

işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi

halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından,

değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun

davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda

biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine

görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş

sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

Mağdurun belirlenmesi

Madde 126- (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş

veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik

bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret

açıklanmış sayılır.

46 Bu arada yer alan “ya da yakıştırmalarda bulunmak” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı

Kanunun 15 inci maddesiyle madde metinden çıkarılmıştır.İsnadın ispatı

Madde 127- (1) İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye

ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı

verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hallerde isnadın ispat isteminin

kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı

bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.

(2) İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.

İddia ve savunma dokunulmazlığı

Madde 128- (1) Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya

sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da

olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve

değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması

gerekir.

Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret

Madde 129- (1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde,

verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

(2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.

(3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre,

taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi,

ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Kişinin hatırasına hakaret

Madde 130- (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek

hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza,

hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.

(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya

kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

Soruşturma ve kovuşturma koşulu

Madde 131– (1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret

suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.

(2) Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı

işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından

şikayette bulunulabilir.DOKUZUNCU BÖLÜM

Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar

Haberleşmenin gizliliğini ihlal47

Madde 132- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir

yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin

kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.(46)

(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki

yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(46)

(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka

aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek

cümle: 2/7/2012-6352/79 md.) İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması

halinde de aynı cezaya hükmolunur.(46)

(4) (Mülga: 2/7/2012-6352/79 md.)

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması48

Madde 133- (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi

birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi,

iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(47)

(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma

cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.(47)

(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların

kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş

yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu

verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Özel hayatın gizliliğini ihlal49

Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle

ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.(48)

47 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 79 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “bir

yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde;

ikinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ibaresi “iki yıldan beş yıla kadar hapis”

şeklinde; üçüncü fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir

yıldan üç yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya “rızası olmaksızın” ibaresinden sonra

gelmek üzere “hukuka aykırı olarak” ibaresi eklenmiştir.

48 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 80 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan

“iki aydan altı aya kadar hapis” ibaresi “iki yıldan beş yıla kadar hapis” şeklinde; ikinci fıkrasında

yer alan “altı aya kadar hapis” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiştir.

49 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan

“altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “cezanın

alt sınırı bir yıldan az olamaz” ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya

sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı

cezaya hükmolunur.

Kişisel verilerin kaydedilmesi

Madde 135- (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç

yıla kadar hapis cezası verilir.50

(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine;

hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal

bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında

artırılır.51

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

Madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya

ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.52

(2) (Ek:17/10/2019-7188/17 md.) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun

236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler

olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır.

Nitelikli haller

Madde 137- (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;

a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,

b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

İşlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Verileri yok etmeme

Madde 138- (1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri

sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan

iki yıla kadar hapis cezası verilir.53

(2) (Ek: 21/2/2014-6526/5 md.) Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu

hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde

verilecek ceza bir kat artırılır.

50 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan”

ibaresi “bir yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.

51 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kişilerin”

ibaresi “Kişisel verinin, kişilerin” şeklinde; “bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki

fıkra hükmüne göre cezalandırılır” ibaresi “olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza

yarı oranında artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.

52 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “bir yıldan” ibaresi

“iki yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.

53 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan bir yıla

kadar hapis” ibaresi “bir yıldan iki yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiştir.Şikayet

Madde 139- (1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme

veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması

ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 140- (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla

tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

ONUNCU BÖLÜM

Malvarlığına Karşı Suçlar

Hırsızlık

Madde 141- (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine

veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç

yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.)

Nitelikli hırsızlık54

Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun;

a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde

bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,

b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.)

c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya

kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya

hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,

e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,

f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.)

İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(53)

(2) Suçun;

a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,

b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,

c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan

yararlanarak,

d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit

açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,(53)

e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

54 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan

“iki yıldan beş” ibaresi “üç yıldan yedi” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (d) bendine “kilit

açmak” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kilitlenmesini engellemek” ibaresi eklenmiş, (g)

bendinde yer alan “Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan” ibaresi madde metninden

çıkarılmış, aynı fıkrada yer alan “üç yıldan yedi” ibaresi “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,

g) (…)(53) büyük veya küçük baş hayvan hakkında,(53)

h) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte

kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya

hakkında,

İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu

fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak

durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.55

(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine

veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında

artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.56

(4) (Ek: 6/12/2006 – 5560/6 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut

dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan

dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.

(5) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme,

enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa

aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına

kadar artırılır.

Suçun gece vakti işlenmesi

Madde 143- (1) Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı

oranında artırılır.57

Daha az cezayı gerektiren haller

Madde 144- (1) Hırsızlık suçunun;

a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,

b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla,

İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya

adlî para cezasına hükmolunur.

Malın değerinin az olması

Madde 145- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/16 md.) Hırsızlık suçunun konusunu

oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun

işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

55 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “üç yıldan yedi”

ibaresi “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.

56 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikinci fıkraya göre

cezaya” ibaresi “beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına”, “onbeş yıla kadar hapis” ibaresi ise

“ceza yarı oranında artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.

57 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 63 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “üçte birine

kadar” ibaresi “yarı oranında” şeklinde değiştirilmiştir.Kullanma hırsızlığı

Madde 146- (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade

edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.

Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.

Zorunluluk hâli

Madde 147- (1) Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi

halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten

de vazgeçilebilir.

Yağma

Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel

dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük

bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya

malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına

sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı

vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline

getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına

karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale

getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Nitelikli yağma

Madde 149- (1) Yağma suçunun;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde

veya bunların eklentilerinde,

e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,

h) Gece vaktinde,

İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle

ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler

uygulanır.Daha az cezayı gerektiren hâl

Madde 150- (1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit

veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler

uygulanır.

(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek

ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.58

Mala zarar verme

Madde 151- (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan,

tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti

üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Mülga:9/7/2021-7332/17 md.)

Mala zarar vermenin nitelikli halleri59

Madde 152- (1) Mala zarar verme suçunun;

a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun

yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,

b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş

her türlü eşya veya tesis hakkında,

c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç,

fidan veya bağ çubuğu hakkında,

d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler

hakkında,

e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi

sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya

eşya hakkında,

f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst

kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin

zararına olarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(58)

(2) Mala zarar verme suçunun;

a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,

b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,

c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,

işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.(58)

58 Bu fıkrada yer alan “indirilir” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle

“indirilebilir” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

59 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “altı” ibaresi “dört”, ikinci fıkrasında yer alan “iki” ibaresi “bir” şeklinde değiştirilmiştir.(3) (Ek: 18/6/2014-6545/65 md.) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda

haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici

de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki

katına kadar artırılır.

İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme

Madde 153- (1) İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara,

bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik

olarak yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört

yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Birinci fıkrada belirtilen yerleri ve yapıları kirleten kişi, üç aydan bir yıla kadar

hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum

kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.

Hakkı olmayan yere tecavüz

Madde 154– (1) (Değişik: 25/2/2009-5841/1 md.) Bir hakka dayanmaksızın başkasına

ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya

sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına

engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin

güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına

terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları

kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse

hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.

(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci

fıkrada yazılı cezalar uygulanır.

Güveni kötüye kullanma

Madde 155- (1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde

kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya

başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir

olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile

cezalandırılır.60

(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden

doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim

edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar

adlî para cezasına hükmolunur.

60 Bu fıkrada geçen “Başkasına ait olup da,” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve

5377 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle “muhafaza etmek veya” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.Bedelsiz senedi kullanma

Madde 156- (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı

aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.

Dolandırıcılık

Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına

olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve

beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.

Nitelikli dolandırıcılık

Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;

a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,

b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,

c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,

d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya

dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,

e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,

f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari

faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan

güvenin kötüye kullanılması suretiyle,

j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin

açılmasını sağlamak maksadıyla,

k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,

l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka,

sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla

ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına

hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak,

(e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para

cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.61

(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından

bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden

kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

61 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “iki yıldan yedi

yıla” ibaresi “üç yıldan on yıla” şeklinde, “(j) ve (k)” ibaresi “(j), (k) ve (l)” şeklinde ve “üç yıldan”

ibaresi “dört yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan

suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı

oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde

verilecek ceza bir kat artırılır.

Daha az cezayı gerektiren hal

Madde 159- (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla

işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına

hükmolunur.

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf

Madde 160- (1) Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan

ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri

durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikayet üzerine, bir yıla

kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Hileli iflâs

Madde 161- (1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu

hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;

a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması,

gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,

b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari

defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,

c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş

gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,

d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin

olduğundan az gösterilmesi,

gerekir.

Taksirli iflas

Madde 162- (1) Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi

dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Karşılıksız yararlanma

Madde 163- (1) Otomatlar aracılığı ile sunulan ve bedeli ödendiği takdirde

yararlanılabilen bir hizmetten ödeme yapmadan yararlanan kişi, iki aydan altı aya kadar hapis

veya adlî para cezası ile cezalandırılır.(2) Telefon hatları ile frekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli

veya şifresiz yayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, altı aydan

iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) (Ek: 2/7/2012-6352/83 md.) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik

enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının

belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur.

Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi

Madde 164- (1) Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya

temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar,

kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde

ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek

veya verdirtecek olurlarsa altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezası

ile cezalandırılırlar.

Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi

Madde 165 – (Değişik: 26/6/2009 – 5918/3 md.)

(1) Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun

işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç

yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bilgi vermeme

Madde 166- (1) Bir hukuki ilişkiye dayalı olarak elde ettiği eşyanın, esasında suç

işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen, suçu

takibe yetkili makamlara vakit geçirmeksizin bildirimde bulunmayan kişi, altı aya kadar hapis

veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep

Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat

edinen veya evlatlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta

beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı,

hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde;

ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.Etkin pişmanlık

Madde 168 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.)

(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs,

taksirli iflâs (…)62 suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma

başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek

mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde,

verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(61)

(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce

gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci

fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.

(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi

için, ayrıca mağdurun rızası aranır.

(5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya

yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin

uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası

açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza

üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 169– (1) Hırsızlık, güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarının

işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü

güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Topluma Karşı Suçlar

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Tehlike Yaratan Suçlar

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması

Madde 170- (1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak

biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;

a) Yangın çıkaran,

b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan,

c) Silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan,

kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine

neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

62 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 84 üncü maddesiye bu fıkrada yer alan “ve karşılıksız

yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması

Madde 171- (1) Taksirle;

a) Yangına,

b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına,

Neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli

olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Radyasyon yayma

Madde 172- (1) Bir başkasını, sağlığını bozmak amacıyla ve bu amacı gerçekleştirmeye

elverişli olacak surette, radyasyona tabi tutan kişi, üç yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(2) Birinci fıkradaki fiilin belirsiz sayıda kişilere karşı işlenmiş olması halinde, beş

yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.

(3) Bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde zarar vermeye

elverişli olacak biçimde radyasyon yayan veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine

etkide bulunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Radyasyon yayılmasına veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine, bir

laboratuvar veya tesisin işletilmesi sırasında gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı

olarak neden olan kişi, fiilin bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde

zarar vermeye elverişli olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme

Madde 173- (1) Atom enerjisini serbest bırakarak bir patlamaya ve bu suretle bir

başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlikeye sebebiyet veren

kişi, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiilin taksirle işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla

kadar hapis cezasına hükmolunur.

Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi63

Madde 174- (1) Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı,

aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif,

kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere

nakleden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis

ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Yetkili makamların izni olmaksızın,

bu fıkra kapsamına giren maddeleri imal etmek, işlemek veya kullanmak amacıyla, gerekli

olan malzeme ve teçhizatı ithal eden, ihraç eden, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden,

depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi de aynı ceza ile cezalandırılır.(62)

63 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “üç yıldan” ibaresi “dört yıldan” şeklinde, “maddelerin imalinde, işlenmesinde veya

kullanılmasında gerekli olan malzeme ve teçhizatı ihraç eden” ibaresi “maddeleri imal etmek, işlemek

veya kullanmak amacıyla, gerekli olan malzeme ve teçhizatı ithal eden, ihraç eden, satışa arz eden,

başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran” şeklinde, ikinci

fıkrasında yer alan “yarı oranında” ibaresi “bir kat” şeklinde değiştirilmiştir.(2) Bu fiillerin suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde

işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.(62)

(3) Önemsiz tür ve miktarda patlayıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran

kişi hakkında, kullanılış amacı gözetilerek, bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali

Madde 175- (1) Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü,

başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde ihmal

eden kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama

Madde 176- (1) İnşaat veya yıkım faaliyeti sırasında, insan hayatı veya beden

bütünlüğü açısından gerekli olan tedbirleri almayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya

adlî para cezası ile cezalandırılır.

Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması

Madde 177- (1) Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı

bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına

alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

İşaret ve engel koymama

Madde 178- (1) Herkesin gelip geçtiği yerlerde yapılmakta olan işlerden veya

bırakılan eşyadan doğan tehlikeyi önlemek için gerekli işaret veya engelleri koymayan,

konulmuş olan işaret veya engelleri kaldıran ya da bunların yerini değiştiren kişi, iki aydan

altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Madde 179- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını

sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları

yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey

koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya

malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya

malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.64

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir

şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki

fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

64 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “idare eden kişi,”

ibaresinden sonra gelmek üzere “üç aydan” ibaresi eklenmiştir.Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma

Madde 180- (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya

malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis

cezası verilir.

İKİNCİ BÖLÜM

Çevreye Karşı Suçlar

Çevrenin kasten kirletilmesi

Madde 181- (1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye

zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı

aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

(3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde,

yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.

(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi

zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya

bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya

artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin

güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(5) Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler

hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Çevrenin taksirle kirletilmesi

Madde 182- (1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya

havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya

artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde, iki aydan bir yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur.

(2) İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme

yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden

olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle

verilmesine neden olan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Gürültüye neden olma

Madde 183- (1) İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir

kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan

iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.İmar kirliliğine neden olma

Madde 184- (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan

veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere

elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne

göre cezalandırılır.

(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına

müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel

imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.

(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar

planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu

davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla

ortadan kalkar.

(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004

tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar

Zehirli madde katma

Madde 185- (1) İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya

tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak

kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan onbeş yıla kadar hapis

cezası verilir.

(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak

işlenmesi halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti

Madde 186- (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş,

değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları satan, tedarik eden, bulunduran

kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında

işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma

Madde 187- (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üreten

veya satan kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.

(2) Bu suçun tabip veya eczacı tarafından ya da resmi izne dayalı olarak yürütülen bir

meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti6566

Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı

olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden

yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(64)(65)

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak

nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın

infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak

yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde

satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden,

bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para

cezası ile cezalandırılır.(64)67 (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya

uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye

verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.(65)

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu

veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri,

sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,

68

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi,

eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre

duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden

yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,

hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç

veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç

işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza

bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen

65 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “on yıldan az olmamak üzere” ibaresi “yirmi yıldan otuz yıla kadar” şeklinde, üçüncü fıkrasında

yer alan “beş yıldan onbeş yıla kadar” ibaresi “on yıldan az olmamak üzere” ve yedinci fıkrasında

yer alan “dört” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiştir.

66 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 137 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına “yirmi

yıldan otuz yıla kadar hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “ikibin günden” ibaresi, üçüncü

fıkrasına “on yıldan az olmamak üzere hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden”

ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 132 nci maddesiyle

aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

67 Bu fıkralarda geçen “nakleden” ibaresinden önce gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı

Kanunun 22 nci maddesiyle, “sevk eden,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.

68 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan

“sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,” ibaresi “bazmorfin,

sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya

amfetamin ve türevleri olması,” şeklinde değiştirilmiştir.reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde

açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.)

Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde

üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal

eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz

yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile

cezalandırılır.697071

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner,

sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren,

kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza

yarı oranında artırılır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 189- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel

kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik

tedbirlerine hükmolunur.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma72

Madde 190- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;

a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,

b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,

c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,

Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası

ile cezalandırılır.(70)73

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte

yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para

cezası ile cezalandırılır.747576

69 Bu fıkralarda geçen “nakleden” ibaresinden önce gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı

Kanunun 22 nci maddesiyle, “sevk eden,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.

70 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “on yıldan az olmamak üzere” ibaresi “yirmi yıldan otuz yıla kadar” şeklinde, üçüncü fıkrasında

yer alan “beş yıldan onbeş yıla kadar” ibaresi “on yıldan az olmamak üzere” ve yedinci fıkrasında

yer alan “dört” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiştir.

71 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 137 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sekiz yıldan az

olmamak üzere hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu

hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 132 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

72 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci

fıkralarında yer alan “iki yıldan beş” ibareleri “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.

73 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 138 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ““on yıla kadar

hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bin günden onbin güne kadar adlî para” ibaresi eklenmiş,

daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 133 üncü maddesiyle aynen kabul

edilerek kanunlaşmıştır.

74 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci

fıkralarında yer alan “iki yıldan beş” ibareleri “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.(3) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner,

sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren,

kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza

yarı oranında artırılır.(72)

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya

bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak77

Madde 191- (Değişik: 18/6/2014 – 6545/68 md.)

(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya

bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl

süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu

durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun

davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek

sonuçlar konusunda uyarır. (Ek cümle:28/3/2023-7445/18 md.) Erteleme kararı kolluk birimlerine de

bildirilir.

(3) (Değişik:28/3/2023-7445/18 md.)Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle

denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet

savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi,

gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi

zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili

kuruma sevkine karar verir.

(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;

a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun

davranmamakta ısrar etmesi,

b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi

veya bulundurması,

c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,

hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı

madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde

kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma

konusu yapılmaz.

75 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrası üçüncü

fıkra, üçüncü fıkrası ise ikinci fıkra olarak değiştirilmiştir.

76 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 138 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ““on yıla kadar

hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bin günden onbin güne kadar adlî para” ibaresi eklenmiş,

daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 133 üncü maddesiyle aynen kabul

edilerek kanunlaşmıştır.

77 Bu maddenin başlığı “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya

bulundurmak” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 68 inci maddesiyle metne işlendiği

şekilde değiştirilmiştir.(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada

tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu

davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.

(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı

davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı

kararı verilir.

(8) Bu Kanunun;

a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,

b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını

kolaylaştırma,

suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde

kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde

hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi

Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün

açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.

(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla

veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler

ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen

sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde

işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Etkin pişmanlık

Madde 192- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş

olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve

uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber

verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı

maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya

bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede

ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu

veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail

veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek

ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu

veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma

başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini

isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamugörevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu

bildirme yükümlülüğü doğmaz.

78

Zehirli madde imal ve ticareti

Madde 193- (1) İçeriğinde zehir bulunan ve üretilmesi, bulundurulması veya satılması

izne bağlı olan maddeyi izinsiz olarak üreten, bulunduran, satan veya nakleden kişi, iki aydan

bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Sağlık için tehlikeli madde temini

Madde 194- (1) Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl

hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişi, altı aydan bir

yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma

Madde 195- (1) Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan

ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan

tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Usulsüz ölü gömülmesi

Madde 196- (1) Ölü gömülmesine ayrılan yerlerden başka yerlere ölü gömen veya

gömdüren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Kamu Güvenine Karşı Suçlar

Parada sahtecilik

Madde 197- (1) Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan

parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi,

iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para

cezası ile cezalandırılır.

(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi,

üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Paraya eşit sayılan değerler

Madde 198- (1) Devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse

senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen

tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile milli ziynet altınları, para hükmündedir.

78 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkraya “makamlara” ibaresinden

sonra gelmek üzere “veya sağlık kuruluşlarına” ibaresi eklenmiştir.Kıymetli damgada sahtecilik

Madde 199- (1) Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden,

muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile

cezalandırılır.

(2) Sahte olarak üretilmiş kıymetli damgayı bilerek kabul eden kişi, üç aydan bir yıla

kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı bu niteliğini bilerek tedavüle

koyan kişi, bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Damgalı kağıtlar, damga ve posta pulları ve muayyen bir miktar vergi veya harcın

ödendiğini belgelemek amacıyla kullanılan pullar, kıymetli damga sayılır.

Para ve kıymetli damgaları yapmaya yarayan araçlar

Madde 200- (1) Paralarla kıymetli damgaların üretiminde kullanılan alet veya

malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya

muhafaza eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

Etkin pişmanlık

Madde 201- (1) Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan,

nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle

koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte

olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber

verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya

kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz

olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi,

resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve bu malzemenin

üretildiği veya saklandığı yerleri ilgili makama haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının

yakalanmasını ve bu malzemenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya

hükmolunmaz.

Mühürde sahtecilik

Madde 202- (1) Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve

Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, iki yıldan

sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca

kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, bir yıldan altı

yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Mühür bozma

Madde 203- (1) Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını

veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş

amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile

cezalandırılır.Resmi belgede sahtecilik

Madde 204- (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi

başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş

yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak

düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak

belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan

belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.

Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

Madde 205- (1) Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki

yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi

halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

Madde 206- (1) Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine

yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Özel belgede sahtecilik

Madde 207- (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi

başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası

ile cezalandırılır.

(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra

hükmüne göre cezalandırılır.

Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

Madde 208 – (1) Gerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir

yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Açığa imzanın kötüye kullanılması

Madde 209- (1) Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim

olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde

dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip

veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik

hükümlerine göre cezalandırılır.Resmi belge hükmünde belgeler

Madde 210- (1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı

kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması

halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(2) Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer

sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen

belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç

doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.

Daha az cezayı gerektiren hal

Madde 211- (1) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun

belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı

oranında indirilir.

İçtima

Madde 212- (1) Sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında

kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Kamu Barışına Karşı Suçlar

Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit

Madde 213- (1) Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat,

sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan

kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre

yarı oranına kadar artırılabilir.

Suç işlemeye tahrik

Madde 214- (1) Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye

tahrik eden kişi, onbeş yıldan yirmidört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Tahrik konusu suçların işlenmesi halinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren

sıfatıyla cezalandırılır.

Suçu ve suçluyu övme79

Madde 215- (1) İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi

alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya

çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

79 11/4/2013 tarihli ve 6459 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “kimse,”

ibaresinden sonra gelmek üzere “bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin

ortaya çıkması hâlinde,” ibaresi eklenmiştir.Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama

Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı

özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden

kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması

halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına

dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu

barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kanunlara uymamaya tahrik

Madde 217- (1) Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu

barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası

ile cezalandırılır.

Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

Madde 217/A(Ek:13/10/2022-7418/29 md.)

(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış

güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını

bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla

cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde

işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.

Ortak hüküm

Madde 218- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/25 md.) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan

suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır.

Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç

oluşturmaz.

Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma

Madde 219- (1) İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa

sırasında alenen hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif

ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır veya bunlardan

birine hükmolunabilir.

(2) Yukarıdaki fıkrada gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bilistifade hükümetin

idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden birine ait olan vazife ve salahiyeti

takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut hükümet emirlerini icraya veya memuru

memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki

seneye kadar hapse ve adlî para cezası ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o vazifeyi

icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hükmolunur.(3) Kendi sıfatlarından istifade ederek kanuna göre kazanılmış olan haklara muhalif iş

ve sözlerde bulunmaya, bir kimseyi icbar ve ikna eden din reis ve memurları hakkında dahi

baladaki fıkrada yazılı ceza tertip olunur.

(4) Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek, birinci fıkrada yazılı fiillerden başka

bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartıyla o cürüm için kanunda yazılı olan ceza

ile mahkûm olur.

(5) Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarıitibara almış ise cezayı çoğaltmaya

mahal yoktur.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma

Madde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya

yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç

suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.80

(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, iki yıldan dört yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.(78)

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte

birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da

cezaya hükmolunur.

(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı

ayrıca fail olarak cezalandırılır.

(6) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç

işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan

dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.(Ek cümle: 11/4/2013-6459/11 md.) Bu fıkra

hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.

(7) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla

birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt

üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.

(8) Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya

övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir

yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi

halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.81

Etkin pişmanlık

80 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, birinci fıkrada yer alan “iki yıldan

altı yıla” ibaresi “dört yıldan sekiz yıla” ve ikinci fıkrada yer alan “bir yıldan üç yıla” ibaresi “iki

yıldan dört yıla” şeklinde değiştirilmiştir.

81 11/4/2013 tarihli ve 6459 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “veya amacının”

ibaresi “cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu

yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde” şeklinde değiştirilmiştir.Madde 221- (1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya

başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği

bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak

etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında

cezaya hükmolunmaz.

(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden

yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının

yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(4) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye

olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin,

gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi

vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı

cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu

suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.82

(5) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik

tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.

(6) (Ek: 6/12/2006 – 5560/8 md.) Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık

hükümleri birden fazla uygulanmaz.

Şapka ve Türk harfleri

Madde 222- (Mülga: 2/3/2014-6529/16 md.)

ALTINCI BÖLÜM

Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar

Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması

Madde 223- (1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla

kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya

gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş

yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım

aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren

kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Bu suçların işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla

ayrıca cezaya hükmolunur.

82 Bu fıkrada geçen “örgüte üye olan” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı

Kanunun 26 ncı maddesiyle “ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek

ve isteyerek yardım eden” ibaresi eklenmiştir.(5) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış

hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgedeki sabit platformların işgali

Madde 224- (1) Kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgede kurulmuş sabit

bir platformu cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla ele

geçiren, zapteden veya kontrolü altına alan kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla

ayrıca cezaya hükmolunur.

(3) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış

hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

YEDİNCİ BÖLÜM

Genel Ahlaka Karşı Suçlar

Hayasızca hareketler

Madde 225- (1) Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan

bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Müstehcenlik

Madde 226- (1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri

veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,

b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen

gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,

c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,

d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan

veya kiraya veren,

e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak

veren veya dağıtan,

f) Bu ürünlerin reklamını yapan,

Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya

yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para

cezası ile cezalandırılır.

(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili

çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar

hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan,

çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının

kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ilecezalandırılır.83

(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan

yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten,

ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan

veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile

cezalandırılır.

(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan

veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını

sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile

cezalandırılır.

(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine

hükmolunur.

(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara

ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.

Fuhuş

Madde 227- (1) Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla

tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişi, dört yıldan on yıla

kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun işlenişine

yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.

(2) Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık

eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para

cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya

tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır.

(3) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/18

md.) Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve

sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan veya yayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz

günden iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(4) Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi

fuhşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında yukarıdaki fıkralara göre

verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.

(5) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat

edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler

tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak

suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(6) Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde

83 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “çocukları” ibaresi

“çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri” şeklinde değiştirilmiştir.işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(7) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine

hükmolunur.

(8) Fuhşa sürüklenen kişi, tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir.84

Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama

Madde 228- (1) Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi, bir yıldan üç yıla

kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.85

(2) Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde, verilecek ceza

bir katı oranında artırılır.

(3) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/139 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/134 md.)

Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi halinde üç yıldan beş yıla kadar

hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(4) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/139 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/134 md.) Suçun

bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine

hükmolunur.

86

(6) Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve

zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.(84)

Dilencilik

Madde 229- (1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek

durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından

işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir

kat artırılır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Aile Düzenine Karşı Suçlar

84 Bu fıkrada yer alan “ tedavi veya terapiye tabi tutulur.” ibaresi, 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı

Kanunun 9 uncu maddesiyle “tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir.” Şeklinde değiştirilmiş

ve metne işlenmiştir.

85 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bir yıla kadar

hapis ve” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere” şeklinde

değiştirilmiştir.

86 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 139 uncu maddesiyle, 228 inci maddeye ikinci fıkradan

sonra gelmek üzere (3), (4) numaralı fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş,

daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 134 üncü maddesiyle aynen kabul

edilerek kanunlaşmıştır.Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören

Madde 230- (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı

aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi

yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç

aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali

kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

(5) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51

sayılı Kararı ile.)

(6) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51

sayılı Kararı ile.)

Çocuğun soybağını değiştirme

Madde 231- (1) Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir

çocukla karışmasına neden olan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kötü muamele

Madde 232- (1) Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede

bulunan kimse, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veya

bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde, sahibi bulunduğu terbiye

hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye, bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali

Madde 233- (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü

yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe

kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç

aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı

maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen

noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan

ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması

Madde 234– (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü

derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım vegözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya

alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını

bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır.

(3) (Ek: 6/12/2006 – 5560/10 md.) Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi

terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin

yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.DOKUZUNCU BÖLÜM

Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar

İhaleye fesat karıştırma

Madde 235- (1) (Değişik: 11/4/2013-6459/12 md.) Kamu kurumu veya kuruluşları

adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile

yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Aşağıdaki hallerde ihaleye fesat karıştırılmış sayılır:

a) Hileli davranışlarla;

1. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale

sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek,

2. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını

sağlamak,

3. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu halde, sahip

olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak,

4. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip

olduğundan bahisle değerlendirmeye almak.

b) Tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması

gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağlamak.

c) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla,

ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki

işlemlere katılmalarını engellemek.

d) İhaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı

etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaları.

(3) (Değişik: 11/4/2013-6459/12 md.) İhaleye fesat karıştırma suçunun;

a) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi hâlinde temel cezanın alt sınırı beş

yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren

nitelikli hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.

b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana

gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen hâller hariç olmak üzere, fail hakkında bir

yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) İhaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu

nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.

(5) Yukarıdaki fıkralar hükümleri, kamu kurum veya kuruluşları aracılığı ile yapılan

artırma veya eksiltmeler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya

kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş

şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler

veya kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara

fesat karıştırılması halinde de uygulanır.Edimin ifasına fesat karıştırma

Madde 236- (1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek

kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden

vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen

edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Aşağıdaki fiillerin hileli olarak yapılması halinde, edimin ifasına fesat karıştırılmış

sayılır:

a) İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim

veya kabul edilmesi.

b) İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul

edilmesi.

c) Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen,

süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.

d) Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde

belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.

e) Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara

göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi.

(3) Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler,

ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.

Fiyatları etkileme87

Madde 237- (1) İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi

sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair

hileli yollara başvuran kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.

(2) Fiil sonucu besin veya malların değerleri veya işçi ücretleri artıp eksildiği takdirde

ceza yarısı oranında artırılır.

(3) Fail, ruhsatlı simsar veya borsa tellalı ise ceza ayrıca yarısı oranında artırılır.

Kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma

Madde 238- (1) Taahhüt ettiği işi yerine getirmeyerek, kamu kurum ve kuruluşları

veya kamu hizmeti veya genel bir felaketin önlenmesi için zorunlu eşya veya besinlerin

ortadan kalkmasına veya önemli ölçüde azalmasına neden olan kimseye bir yıldan üç yıla

kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

87 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “üç aydan iki yıla” ibaresi “bir yıldan üç yıla”, ikinci fıkrasında yer alan “üçte biri” ibaresi

“yarısı” ve üçüncü fıkrasında yer alan “sekizde bir” ibaresi “yarısı” şeklinde değiştirilmiştir.Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin

açıklanması

Madde 239- (1) Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır,

bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya

ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para

cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler

tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya

hükmolunur.

(2) Birinci fıkra hükümleri, fenni keşif ve buluşları veya sınai uygulamaya ilişkin

bilgiler hakkında da uygulanır.

(3) Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı

takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikayet koşulu aranmaz.

(4) Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya

belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Mal veya hizmet satımından kaçınma88

Madde 240- (1) Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir

ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Tefecilik

Madde 241- (1) Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan

altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.89

(2) (Ek:14/4/2020-7242/14 md.) Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi

hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 242- (1) Bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız

menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

ONUNCU BÖLÜM

Bilişim Alanında Suçlar

Bilişim sistemine girme

Madde 243- (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı

olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para

cezası verilir.90

88 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle bu maddede yer alan “altı aydan iki

yıla” ibaresi “bir yıldan üç yıla” şeklinde değiştirilmiştir.

89 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beş yıla kadar

hapis ve” ibaresi “altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden” şeklinde değiştirilmiştir.

90 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve” ibaresi

“veya” şeklinde değiştirilmiştir.(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler

hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.

(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki

yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim

sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka

aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme

Madde 244- (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan

beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan,

sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna

ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin

veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde,

iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.)

(1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren

veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin

rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar

sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı

üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve

onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını

kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı

gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin

güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat

edinen veya evlâtlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.(5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak

bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.

Yasak cihaz veya programlar

Madde 245/A- (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.)

(1) Bir cihazın, bilgisayar programının, şifrenin veya sair güvenlik kodunun;

münhasıran bu Bölümde yer alan suçlar ile bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması

suretiyle işlenebilen diğer suçların işlenmesi için yapılması veya oluşturulması durumunda,

bunları imal eden, ithal eden, sevk eden, nakleden, depolayan, kabul eden, satan, satışa arz

eden, satın alan, başkalarına veren veya bulunduran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve

beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 246- (1) Bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız

menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar

Zimmet

Madde 247- (1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma

ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu

görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi

halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere

işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.

Etkin pişmanlık

Madde 248- (1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade

edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi

indirilir.

(2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade

edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı

indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri

indirilir.Daha az cezayı gerektiren hal

Madde 249- (1) Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle,

verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.

İrtikap

Madde 250- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/86 md.) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye

kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte

bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir

işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur

hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde,

icbarın varlığı kabul edilir.

(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli

davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına

bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması

halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) (Ek: 2/7/2012-6352/86 md.) İrtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun

ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza

yarısına kadar indirilebilir.

Denetim görevinin ihmali

Madde 251- (1) Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman

denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.

(2) Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan

sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Rüşvet

Madde 252- (Değişik: 2/7/2012-6352/87 md.)

(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya

aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan

kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya

aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu

görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya

hükmolunur.

(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul

edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte

bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail

hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması

veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp

taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel

kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın,

müşterek fail olarak cezalandırılır.

(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin;

yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde,

verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(8) Bu madde hükümleri;

a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,

b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek

kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,

c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek

kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,

d) Kamu yararına çalışan dernekler,

e) Kooperatifler,

f) Halka açık anonim şirketler,

adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına

bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla

doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler

tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir

başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.

(9) Bu madde hükümleri;

a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine,

b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde

görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,

c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine,

d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için

kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,

e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde

görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere,

f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstüörgütlerin

görevlilerine veya temsilcilerine,

görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari

işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla;

doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar

tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.

(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından

işlenmekle birlikte;a) Türkiye’nin,

b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,

c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin,

d) Türk vatandaşının,

tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması

veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep

eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla

kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen

soruşturma ve kovuşturma yapılır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 253- (1) Rüşvet suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan

tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Etkin pişmanlık

Madde 254- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/88 md.) Rüşvet alan kişinin, durum resmi

makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen

teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma

konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden

önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya

hükmolunmaz.

(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/88 md.) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle

anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak

durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı

cezaya hükmolunmaz.

(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/88 md.) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum

resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları

haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

(4) (Ek: 26/6/2009 – 5918/4 md.) Bu madde hükümleri, yabancı kamu görevlilerine

rüşvet veren kişilere uygulanmaz.

Nüfuz ticareti91

Madde 255- (Değişik: 2/7/2012-6352/89 md.)

(1) Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin

gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla,

kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve

beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kişinin kamu görevlisi olması halinde,

verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır. İşinin gördürülmesi karşılığında veya

gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

91 Bu madde başlığı “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı

Kanunun 89 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.(2) Menfaat temini konusunda anlaşmaya varılması halinde dahi, suç tamamlanmış

gibi cezaya hükmolunur.

(3) Birinci fıkrada belirtilen amaç doğrultusunda menfaat talebinde bulunulması ve

fakat bunun kabul edilmemesi ya da menfaat teklif veya vaadinde bulunulması ve fakat bunun

kabul edilmemesi hallerinde, birinci fıkra hükmüne göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(4) Nüfuz ticareti suçuna aracılık eden kişi, müşterek fail olarak, birinci fıkrada

belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(5) Nüfuz ticareti ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü gerçek

kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilileri, müşterek fail olarak, birinci fıkrada

belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(6) İşin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunmanın müstakil bir suç oluşturduğu

hallerde kişiler ayrıca bu suç nedeniyle cezalandırılır.

(7) Bu madde hükümleri, 252 nci maddenin dokuzuncu fıkrasında sayılan kişiler

üzerinde nüfuz ticareti yapılması halinde de uygulanır. Bu kişiler hakkında, Türkiye’de

bulunmaları halinde, vatandaş veya yabancı olduklarına bakılmaksızın, resen soruşturma ve

kovuşturma yapılır.

Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması

Madde 256- (1) Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı

sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten

yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Görevi kötüye kullanma92

Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin

gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına

neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini

yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına

neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.)

92 8/12/2010 tarihli ve 6086 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci

fıkralarında yer alan “kazanç” ibareleri “menfaat”, birinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üç yıla

kadar” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar”, ikinci fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar”

ibaresi “üç aydan bir yıla kadar” ve üçüncü fıkrasında yer alan “birinci fıkra hükmüne göre” ibaresi

“bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile” şeklinde değiştirilmiş ve

metne işlenmiştir.Göreve ilişkin sırrın açıklanması

Madde 258- (1) Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği

ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya

yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu

görevlisine, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten sonra, birinci fıkrada yazılı fiilleri işleyen

kimseye de aynı ceza verilir.

Kamu görevlisinin ticareti

Madde 259– (1) Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal

veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile

cezalandırılır.

Kamu görevinin terki veya yapılmaması

Madde 260- (1) Hukuka aykırı olarak ve toplu biçimde, görevlerini terk eden,

görevlerine gelmeyen, görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmayan veya

yavaşlatan kamu görevlilerinin her biri hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Kamu görevlisi sayısının üçten fazla olmaması halinde cezaya hükmolunmaz.

(2) Kamu görevlilerinin mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak, hizmeti

aksatmayacak biçimde, geçici ve kısa süreli iş bırakmaları veya yavaşlatmaları halinde,

verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza da verilmeyebilir.

Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf

Madde 261- (1) İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek,

kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde, karşılık ödenmek suretiyle de olsa, zorla

tasarrufta bulunan kamu görevlisi, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı

takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi

Madde 262- (1) Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye

teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu halde görevi sürdüren kimseye üç

aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

Kanuna aykırı eğitim kurumu

Madde 263 – (Mülga – 17/4/2013-6460/13 md.)

Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma

Madde 264- (1) Bir rütbe veya kamu görevinin veya mesleğin, resmi elbisesini yetkisi

olmaksızın alenen ve başkalarını yanıltacak şekilde giyen veya hakkı olmayan nişan veya

madalyaları takan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Elbisenin sağlayacağı kolaylık ve olanaklardan yararlanarak bir suç işlenirse,

yalnız bu fiilden ötürü yukarıdaki fıkrada belirtilen cezalar üçte biri oranında artırılarak

hükmolunur.

Görevi yaptırmamak için direnme

Madde 265- (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla,

cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur.

(3) Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden fazla

kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.

(4) Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları

korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza

yarı oranında artırılır.

(5) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış

hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma

Madde 266- (1) Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun

işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi

sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.

İKİNCİ BÖLÜM

Adliyeye Karşı Suçlar

İftira

Madde 267- (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve

yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını

ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat

eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı

oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya

yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma

ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre

verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya

yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya

tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin

hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti

halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; (…)93 hükmolunur.(91)

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya

göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 17/11/2011 tarihli ve E.: 2010/115, K.: 2011/154

sayılı Kararı ile.)94

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu

tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı,

aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Madde 268- (1) İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma

yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan

kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.95

Etkin pişmanlık

Madde 269- (1) İftira edenin, mağdur hakkında adlî veya idari soruşturma başlamadan

önce, iftirasından dönmesi halinde, hakkında iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte

dördü indirilir.

(2) Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme halinde, iftira

suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir.

(3) Etkin pişmanlığın;

a) Mağdur hakkında hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi,

b) Mağdurun mahkûmiyetinden sonra gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın yarısı,

c) Hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde, verilecek cezanın üçte biri,

İndirilebilir.

(4) İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırım uygulanmasını gerektiren

fiil dolayısıyla;

a) İdari yaptırıma karar verilmeden önce etkin pişmanlıkta bulunulması halinde,

verilecek cezanın yarısı,

b) İdari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek

cezanın üçte biri,

indirilebilir.

93 Bu fıkranın “…süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar

hapis cezasına…” bölümü, Anayasa Mahkemesi’nin 10/4/2013 tarihli ve E.: 2013/14, K.: 2013/56

sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.

94 Söz konusu Karar Resmi Gazete’de yayımlandığı 17/3/2012 tarihinden başlayarak bir yıl sonra

yürürlüğe girmiştir.

95 Bu fıkrada geçen “bu kişiye” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle

“başkasına” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/31 md.) Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı

etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması

gerekir.

Suç üstlenme

Madde 270- (1) Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça

katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya

kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü

indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.

Suç uydurma

Madde 271- (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar

eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak

biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Yalan tanıklık

Madde 272- (1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında

tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye,

dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi

veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis

cezası verilir.

(3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması

kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur.

(4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama

dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında

beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla,

yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması

halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer

olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi

hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya

müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına;

(…)96 hükmolunur.(94)

96 Anayasa Mahkemesi’nin 14/1/2015 tarihli ve E:2014/116, K:2015/4 sayılı Kararı ile bu bentte yer

alan “…süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis

cezasına…” ibaresi iptal edilmiş olup, söz konusu Karar Resmi Gazete’de yayımlandığı 29/4/2015

tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmiştir.(7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına

başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir

yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

Şahsi cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler

Madde 273- (1) Kişinin;

a) Kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya

uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması,

b) Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan

gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması,

Halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

(2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık

hallerinde uygulanmaz.

Etkin pişmanlık

Madde 274- (1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya

yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi

halinde, cezaya hükmolunmaz.

(2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu

sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi

halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.

(3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden

önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.

Yalan yere yemin

Madde 275- (1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir

yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya

hükmolunmaz.

(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi

halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.

Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık97

Madde 276- (1) Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya

yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen

bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur.

97 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer

alan “bir yıldan üç yıla” ibaresi “üç yıldan yedi yıla” şeklinde değiştirilmiştir.(2) Birinci fıkrada belirtilen kişi veya kurullar tarafından görevlendirilen tercümanın ifade

veya belgeleri gerçeğe aykırı olarak tercüme etmesi halinde, birinci fıkra hükmü uygulanır.

Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs98

Madde 277- (Değişik: 2/7/2012-6352/90md.)

(1) Görülmekte olan bir davada (…)99 gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir

haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, (…)(97) sanığın, katılanın veya

mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi

ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak

etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek

cümle: 18/6/2014-6545/69 md.) Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek

ceza altı aydan iki yıla kadardır.(97)

(2) Birinci fıkradaki suçu oluşturan fiilin başka bir suçu da oluşturması halinde, fikri

içtima hükümlerine göre verilecek ceza yarısına kadar artırılır.

Suçu bildirmeme

Madde 278- (İptal: Anayasa Mahkemesinin 30/6/2011 tarihli ve E.:2010/52,

K.:2011/113 sayılı Kararı ile.; Değişik: 2/7/2012-6352/91 md.)

(1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

(2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen

mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre

cezalandırılır.

(3) Mağdurun onbeşyaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan

engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse

olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.100

(4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak,

suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.

Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi

Madde 279- (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun

işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı

ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

98 Bu madde başlığı “Yargı görevi yapanı etkileme” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 90

ıncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

99 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 69 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “veya yapılmakta

olan bir soruşturmada,” ve “şüpheli veya” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.

100 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “özürlü” ibaresi

“engelli” olarak değiştirilmiştir.(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki

fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi

Madde 280- (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile

karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme

gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve

sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.

Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme

Madde 281- (1) Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun

delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır. Kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili olarak kişiye bu

fıkra hükmüne göre ceza verilmez.

(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde,

verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) İlişkin olduğu suç nedeniyle hüküm verilmeden önce gizlenen delilleri mahkemeye

teslim eden kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle verilecek cezanın beşte

dördü indirilir.

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama101

Madde 282- (1) (Değişik: 26/6/2009 – 5918/5 md.) Alt sınırı altı ay veya daha fazla

hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran

veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda

kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis

ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek: 26/6/2009 – 5918/5 md.) Birinci fıkradaki suçun işlenmesine iştirak etmeksizin,

bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden,

bulunduran veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(99)

(3) Bu suçun, kamu görevlisi tarafından veya belli bir meslek sahibi kişi tarafından bu

mesleğin icrası sırasında işlenmesi halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır.

(4) Bu suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde

işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(5) Bu suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik

tedbirlerine hükmolunur.

101 26/6/2009 tarihli ve 5918 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle birinci fıkradan sonra gelmek üzere

ikinci fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.(6) Bu suç nedeniyle kovuşturma başlamadan önce suç konusu malvarlığı değerlerinin

ele geçirilmesini sağlayan veya bulunduğu yeri yetkili makamlara haber vererek ele

geçirilmesini kolaylaştıran kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle cezaya

hükmolunmaz.

Suçluyu kayırma

Madde 283- (1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün

infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde,

verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi

halinde, cezaya hükmolunmaz.

Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme

Madde 284- (1) Hakkında tutuklama kararı verilmiş olan veya hükümlü bir kişinin

bulunduğu yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, bir yıla kadar hapis cezası

ile cezalandırılır.

(2) İşlenmiş olan bir suça ilişkin delil ve eserlerin başkaları tarafından saklandığı yeri

bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Bu suçların kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde,

verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Bu suçların üstsoy, altsoy, eş veya kardeş tarafından işlenmesi halinde, cezaya

hükmolunmaz.

Gizliliğin ihlali

Madde 285- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/92 md.)

(1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya

adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun oluşabilmesi için;

a) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğinin açıklanması suretiyle, suçlu

sayılmama karinesinden yararlanma hakkının veya haberleşmenin gizliliğinin ya da özel

hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi,

b) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğine ilişkin olarak yapılan açıklamanın

maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemeye elverişli olması,

gerekir.

(2) Soruşturma evresinde alınan ve soruşturmanın tarafı olan kişilere karşı gizli

tutulması gereken kararların ve bunların gereği olarak yapılan işlemlerin gizliliğini ihlal eden

kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.(3) Kanuna göre kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen

duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi, birinci fıkra

hükmüne göre cezalandırılır. Ancak, bu suçun oluşması için, tanığın korunmasına ilişkin

olarak alınan gizlilik kararına aykırılık açısından aleniyetin gerçekleşmesi aranmaz.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların kamu görevlisi tarafından görevinin

sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi halinde, ceza yarısına kadar artırılır.

(5) Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol

açacak şekilde görüntülerinin yayınlanması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur.

(6) Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin haber verme sınırları aşılmaksızın haber

konusu yapılması suç oluşturmaz.

Ses veya görüntülerin kayda alınması

Madde 286- (1) Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya görüntüleri

yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Genital muayene

Madde 287- (1) Yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın, kişiyi genital muayeneye

gönderen veya bu muayeneyi yapan fail hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına

hükmolunur.

(2) Bulaşıcı hastalıklar dolayısıyla kamu sağlığını korumak amacıyla kanun ve

yönetmeliklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan muayeneler açısından yukarıdaki

fıkra hükmü uygulanmaz.102

Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs

Madde 288- (Değişik: 2/7/2012-6352/93 md.)

(1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı

bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için,

yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen

sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile

cezalandırılır.

Muhafaza görevini kötüye kullanma

Madde 289- (1) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya

hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında

tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile

cezalandırılır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

102 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 156 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzüklerde”

ibaresi “yönetmeliklerde” şeklinde değiştirilmiştir.(2) Birinci fıkrada tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyayı kovuşturma

başlamadan önce geri veren veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini ödeyen kişi

hakkında verilecek cezaların beşte dördü indirilir.

(3) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya

herhangi bir nedenle elkonulmuş olan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması

nedeniyle kaybolmasına veya bozulmasına neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında elkonulan eşyayı amacı

dışında kullanan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması

Madde 290- (1) Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar

elkoyan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya

herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması

halinde hırsızlık, cebren alınması halinde yağma, hileyle alınması halinde dolandırıcılık,

tahrip edilmesi halinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin bu malın

sahibi olması halinde, verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilir.

Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme

Madde 291- (1) Kendisini, bir hükümlünün veya tutuklunun yerine koyarak ceza infaz

kurumuna veya tutukevine giren kimseye altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

Hükümlü veya tutuklunun kaçması

Madde 292- (1) Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında

bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında altı aydan bir yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur.

(2) Bu suçun, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur.

(3) Bu suçun, silahlı olarak ya da birden çok tutuklu veya hükümlü tarafından birlikte

işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir katına kadar artırılır.

(4) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle

ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi

durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(5) Bu maddede yazılı hükümler, ceza infaz kurumu dışında çalıştırılan hükümlüler ile

hapis cezası adlî para cezasından çevrilmiş olanlar hakkında da uygulanır.

(6) (Mülga: 29/6/2005 – 5377/33 md.)Etkin pişmanlık

Madde 293- (1) (…)103 tutuklu veya hükümlünün, kaçtıktan sonra etkin pişmanlık

göstererek kendiliğinden teslim olması halinde, kaçtığı günden itibaren teslimin gerçekleştiği

güne kadar geçen süre dikkate alınarak, verilecek cezanın altıda beşinden altıda birine kadarı

indirilir. Ancak, kaçma süresinin altı ayı geçmesi halinde cezada indirim yapılmaz.(101)

Kaçmaya imkan sağlama

Madde 294- (1) Gözaltına alınanın veya tutuklunun kaçmasını sağlayan kişi, bir

yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Hükümlünün kaçmasını sağlayan kişi, çekilecek olan hapis cezasının süresine göre

iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, hükümlünün cezası;

a) Müebbet hapis cezası ise, beş yıldan sekiz yıla,

b) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ise, sekiz yıldan oniki yıla,

Kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Bu suçların, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte

biri oranında artırılır.

(4) Kaçması sağlanan kişi sayısının birden fazla olması halinde, bu sayı göz önünde

bulundurularak, verilecek ceza üçte birden bir katına kadar artırılır.

(5) Bu suçların gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile

görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza, üçte biri oranında artırılır.

(6) Bu suçların üstsoy, altsoy, eş veya kardeş tarafından işlenmesi halinde, verilecek

ceza üçte biri oranında indirilir.

(7) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle

ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi

durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(8) Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün, muhafaza veya nakli ile görevli

kişinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından yararlanarak kaçması halinde,

altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Muhafızın görevini kötüye kullanması

Madde 295- (1) Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile

görevli kişilerin, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmeleri halinde, görevi kötüye

kullanma suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(2) Muhafaza veya nakli ile görevli olan kimse, görevinin gereklerine aykırı olarak

gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bulunduğu yerden geçici bir süreyle uzaklaşmasına

izin verirse; altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bu fırsattan yararlanarak kaçması

halinde, kaçmaya kasten imkan sağlama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

103 Bu arada yer alan “Gözaltına alınan,” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 34 üncü

maddesiyle madde metninden çıkarılmıştır.Hükümlü veya tutukluların ayaklanması

Madde 296- (1) Hükümlü veya tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde, her biri

hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hükümlü veya tutuklu sayısının

üçten fazla olmaması halinde, bu suçtan dolayı cezaya hükmedilmez.

(2) Ayaklanma sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlara ilişkin

hükümlere göre cezaya hükmolunur.

İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak

Madde 297- (1) İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı

madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya

bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek

ceza yarı oranında artırılır.

(2) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116

sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/20 md.) Birinci fıkra kapsamı

dışında kalan;

a) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi,

b) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi,

c) Alkol içeren her türlü içeceği,

d) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi,

e) 188 inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları,

f) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış

veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve

benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını,

g) Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları,

ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi

bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların hükümlü veya tutukluların

muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyayı yanında

bulunduran veya kullanan hükümlü veya tutuklu, bunu kimden ve ne suretle elde ettiği

hususunda bilgi verirse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

Hak kullanımını ve beslenmeyi engelleme

Madde 298- (1) Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve

tutukluların haberleşmelerini, ziyaretçileriyle görüşmelerini, iyileştirme ve eğitim programları

çerçevesinde eğitim ve spor, meslek kazandırma ve işyurdu çalışmaları ile diğer sosyal ve

kültürel faaliyetlere katılmalarını, kurum tabibince muayene ve tedavi edilmelerini, müdafi

veya avukat tayin etmelerini, bunlarla görüşmelerini, mahkemelere veya Cumhuriyetbaşsavcılıklarına gitmelerini, kurum görevlileri ile görüşmelerini, salıverilenlerin kurum

dışına çıkmalarını her ne suretle olursa olsun engelleyenler, hükümlü ve tutukluları bu fiillere

teşvik edenler, bu yolda talimat verenler, mevzuatın hükümlü ve tutuklulara tanıdığı sair her

türlü görüşme ve temas olanağını engelleyenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla

cezalandırılırlar.

(2) Hükümlü ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında iki yıldan dört yıla

kadar hapis cezası verilir. Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya

ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi

sayılır.

(3) Beslenmenin engellenmesi nedeniyle kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle

ağırlaşmış hallerinden biri veya ölüm meydana gelmiş ise, ayrıca kasten yaralama veya kasten

öldürme suçlarına ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar

Cumhurbaşkanına hakaret

Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek

ceza altıda biri oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Devletin egemenlik alametlerini aşağılama

Madde 300- (1) Türk Bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen

aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Anayasada

belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin

egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanır.

(2) İstiklal Marşını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından

işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını

aşağılama104

Madde 301- (Değişik: 30/4/2008-5759/1 md.)

(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini,

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı

aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

104 30/4/2008 tarihli ve 5759 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu madde başlığı “Türklüğü,

Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra

hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak

Madde 302- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/36 md.) Devlet topraklarının tamamını

veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını

zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan

bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet

hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan

dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında

bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Düşmanla işbirliği yapmak

Madde 303- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin

ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı

silahlı mücadeleye giren vatandaş, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Düşman devlet ordusunda herhangi bir komuta görevi üstlenen vatandaş,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların

işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(4) Savaş zamanında düşman devlet toprağında bulunup da bu devlet ordusunda

hizmete alınmak mecburiyetinde kalan vatandaş hakkında, bu nedenle cezaya hükmolunmaz.

Devlete karşı savaşa tahrik

Madde 304- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane

hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik

olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası

ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/37 md.)

(2) Bu madde uygulamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenliğine karşı suç

işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane

hareket olarak kabul edilir.

(3) Bu maddede tanımlanan suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara

özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama105

Madde 305- (1) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Temel millî yararlara karşı

fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan

doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da

Türkiye’de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para

cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur.

(2) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması

hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Suç savaş hali dışında işlendiği takdirde, bu nedenle kovuşturma yapılması Adalet

Bakanının iznine bağlıdır.

(4) Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve

Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır.

Yabancı devlet aleyhine asker toplama

Madde 306- (1) Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde,

yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde

bulunan kimseye beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.

(3) Fiil, sadece yabancı devletle siyasal ilişkileri bozacak veya Türkiye Devleti veya

Türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak nitelikte ise faile iki yıldan

sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

(4) Siyasal ilişki kesilir veya misilleme meydana gelirse üç yıldan on yıla kadar hapis

cezasına hükmolunur.

(5) Bu maddede yer alan suçun kovuşturulması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

(6) Bu madde hükümleri, fiili savaş halinde ülke topraklarının tamamını veya bir

kısmını işgal eden yabancı devlet kuvvetlerine karşı meşru müdafaa amaçlı direniş hareketleri

hakkında uygulanmaz.

Askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma

Madde 307- (1) Devletin silahlı kuvvetlerine ait olan veya hizmetine verilmiş bulunan

kara, deniz ve hava ulaşım araçlarını, yolları, müesseseleri, depoları ve diğer askerî tesisleri,

bunlar henüz tamamlanmamış bulunsalar bile, kısmen veya tamamen tahrip eden veya geçici

bir süre için olsa bile kullanılmayacak hale getiren kişiye, altı yıldan oniki yıla kadar hapis

cezası verilir.

(2) Suçun;

a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin çıkarı için işlenmiş olması,

105 Bu maddenin başlığı “Temel milli yararlara karşı hareket” iken, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı

Kanunun 38 inci maddesiyle “Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama”

olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.b) Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş kudret ve yeteneğini veya askerî hareketlerini

tehlikeye koymuş olması,

halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tahrip veya kullanılamaz hale gelme, birinci fıkrada belirtilen bina, tesis veya

eşyayı elinde bulunduran veya korumak ve gözetlemekle yükümlü olan kimsenin taksiri

sonucunda meydana gelmiş veya bu nedenle suçun işlenmesi kolaylaşmış ise, bu kişi

hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Savaş zamanında Türkiye Devleti zararına olmak üzere, düşman askerî

hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar vermek

maksadıyla yabancıyla anlaşan veya anlaşma olmasa da aynı sonuçları meydana getirmeye

yönelik fiilleri işleyen kişiye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.

(5) Dördüncü fıkrada tanımlanan fiil sonucunda, düşman askerî hareketleri fiilen

kolaylaşmış veya Türk Devletinin askerî hareketleri zarar görmüş ise faile ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezası verilir.

(6) Dört ve beşinci fıkralarda yazılı suçları işleyen kimse ile anlaşan yabancıya da aynı

ceza verilir.

(7) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin Türkiye Devleti ile aralarında savaş için ittifak

veya iştirak olan devlet zararına olarak Türkiye’de işlenmesi halinde de bu madde hükümleri

uygulanır.

Düşman devlete maddi ve mali yardım

Madde 308- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin savaş halinde olduğu devlete,

savaşta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aleyhine kullanılabilecek her türlü eşyayı karşılıklı

veya karşılıksız, doğrudan veya dolaylı olarak veren vatandaş, beş yıldan onbeş yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Türkiye’de oturan yabancı hakkında da uygulanır.

(2) Savaş zamanında, düşman devlet yararına yapılan borçlanmalara veya her ne

nedenle olursa olsun ödemelere katılan veya bunlara ilişkin işlemleri kolaylaştıran vatandaşa

veya Türkiye’de oturan yabancıya aynı ceza verilir.

(3) Savaştan evvel başlamış olsa bile, birinci fıkrada yazılı haller dışında, nerede

bulunursa bulunsun düşman devlet vatandaşıyla veya düşman devlet topraklarında oturan

diğer kimselerle Türkiye Devleti zararına veya düşman devletin savaş gücüne olumlu etki

yapacak nitelikte doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ticaret yapan vatandaşa veya

Türkiye’de oturan yabancıya iki yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para

cezası verilir.

(4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin düşman devletle aralarında savaş için ittifak

veya iştirak olan devlet yararına işlenmesi halinde de bu madde hükümleri uygulanır.BEŞİNCİ BÖLÜM

Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar

Anayasayı ihlal

Madde 309- (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının

öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya

bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis

cezası ile cezalandırılırlar.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan

dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında

bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı

Madde 310- (1) Cumhurbaşkanına suikastte bulunan kişi, ağırlaştırılmış müebbet

hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiile teşebbüs edilmesi halinde de suç tamamlanmış gibi

cezaya hükmolunur.

(2) Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça

ilişkin ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur. Ancak, bu suretle verilecek ceza beş yıldan

az olamaz.

Yasama organına karşı suç

Madde 311- (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan

kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını

engellemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılırlar.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan

dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

Hükûmete karşı suç

Madde 312- (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan

kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden

kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan

dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan

Madde 313- (1) Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı bir isyana tahrik

eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. İsyan gerçekleştiğinde, tahrik

eden kişi hakkında yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı isyanı idare eden kişi, ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. İsyana katılan diğer kişilere altı yıldan on yıla kadar

hapis cezası verilir.(3) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların, Devletin savaş halinde olmasının

sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis

cezasına hükmolunur.

(4) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların

işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

Silâhlı örgüt

Madde 314- (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek

amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile

cezalandırılır.

(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis

cezası verilir.

(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından

aynen uygulanır.

Silâh sağlama

Madde 315- (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde

kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya

ülkeye sokmak suretiyle silah temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla

kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suç için anlaşma

Madde 316- (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlardan

herhangi birini elverişli vasıtalarla işlemek üzere iki veya daha fazla kişi, maddi olgularla

belirlenen bir biçimde anlaşırlarsa, suçların ağırlık derecesine göre üç yıldan oniki yıla kadar

hapis cezası verilir.

(2) Amaçlanan suç işlenmeden veya anlaşma dolayısıyla soruşturmaya başlanmadan

önce bu ittifaktan çekilenlere ceza verilmez.

ALTINCI BÖLÜM

Milli Savunmaya Karşı Suçlar

Askerî komutanlıkların gasbı

Madde 317- (1) Kanunen yetkili olmadıkları veya Devlet tarafından memur

edilmedikleri halde, bir asker kıtasının veya donanmasının veya savaş gemisinin veya savaş

hava filosunun veya bir kale veya müstahkem mevkiin veya bir askerî üssün veya tesisin, bir

liman veya şehrin komutasını alanlara müebbet hapis cezası verilir.

(2) Kanunen yetkili olmaları veya Devlet tarafından görevlendirilmeleri suretiyle

yukarıda gösterilen yerlerin komutanı bulunanlardan, yetkili makamlarca komutanlığı terk

etmeleri için verilen emirlere uymayanlara da aynı ceza verilir.Halkı askerlikten soğutma

Madde 318- (1) (Değişik: 11/4/2013-6459/13 md.) Askerlik hizmetini yapanları firara

sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek

şekilde teşvik veya telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.

Askerleri itaatsizliğe teşvik

Madde 319- (1) Askerleri veya askerî idareye bağlı olarak görev yapan diğer kişileri

kanunlara karşı itaatsizliğe veya yeminlerini bozmaya veya askerî disiplini veya askerlik

hizmetine ilişkin görevlerini ihlale yönelten ve tahrik edenler ile kanunlara, yeminlere veya

disiplin veya diğer görevlere aykırı hareketleri askerler önünde öven veya iyi gördüğünü

söyleyen kimselere, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, aleni olarak işlenmişse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Fiil, savaş zamanında işlenmiş ise ceza bir katı oranında artırılır.

Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma

Madde 320- (1) Hükûmetin izni olmaksızın bir yabancı veya yabancı Devlet hizmetinde

veya bunların lehinde çalışmak üzere Ülke içinde vatandaşlardan asker yazan veya vatandaşları

silahlandıran kimseye üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Asker yazılanlar veya silahlandırılanlar arasından asker veya askerlik çağında

olanlar varsa ceza üçte biri oranında artırılır.

(3) Birinci fıkradaki hizmeti kabul eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası

verilir.

Savaş zamanında emirlere uymama

Madde 321- (1) Savaş zamanında Devletin yetkili makam ve mercilerinin emir veya

kararlarına bilerek aykırı harekette bulunan kimseye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası

verilir.

Savaş zamanında yükümlülükler

Madde 322- (1) Savaş zamanında, Devletin silahlı kuvvetlerinin veya halkın

ihtiyaçları için Devlet veya bir kamu kuruluşu veya kamu hizmetleri yapan veya kamu

ihtiyaçlarını sağlayan bir kuruluş ile iş yapmak veya eşya vermek üzere yaptıkları

sözleşmedeki yükümlülükleri kısmen veya tamamen yerine getirmeyen kimseye üç yıldan on

yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Yükümlülüklerin kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi taksirden ileri

gelmişse, cezanın dörtte üçüne kadarı indirilebilir.

(3) Yükümlülüğün kısmen veya tamamen yerine getirilmemesine asıl yükümlüler ile

aralarında sözleşme bulunan aracılar veya bunların temsilcileri neden olmuşsa, bunlar

hakkında da aynı cezalar uygulanır.(4) Savaş zamanında yükümlülüklerin yerine getirilmesinde hile yapan yukarıdaki

fıkralarda yazılı kişilere on yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası

verilir.

Savaşta yalan haber yayma

Madde 323- (1) Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak

veya halkın maneviyatını sarsacak veya düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde

asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haber yayan veya nakleden

veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimseye beş

yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Eğer fiil;

a) Propagandayla,

b) Askerlere yönelik olarak,

c) Bir yabancı ile anlaşma neticesi,

İşlenmişse, verilecek ceza on yıldan yirmi yıla kadar hapistir.

(3) Fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse müebbet hapis cezası verilir.

(4) Savaş zamanında düşman karşısında milletin direncini tehlikeyle karşı karşıya

bırakacak şekilde yabancı paraların değerini düşürmeye veya itibarı amme kağıtlarının değeri

üzerinde etki yapmaya yönelik hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis

ve üçbin güne kadar adlî para cezası verilir.

(5) Dördüncü fıkrada yazılı fiil, bir yabancı ile anlaşma sonucu işlenmişse ceza yarısı;

düşmanla anlaşma sonucu işlenmiş ise bir katı oranında artırılır.

Seferberlikle ilgili görevin ihmali

Madde 324- (1) Sulh zamanında seferberlikle ilgili görevlerini ihmal eden veya

geciktiren kamu görevlisine altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü

Madde 325- (1) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletten akademik derece veya

şeref, unvan, nişan ve diğer fahri rütbe veya bunlara ait maaş veya başka yararlar kabul eden

vatandaşa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk

Devletin güvenliğine ilişkin belgeler

Madde 326- (1) Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge

veya vesikaları kısmen veya tamamen yok eden, tahrip eden veya bunlar üzerinde sahtecilik

yapan veya geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanan, hileyle

alan veya çalan kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Yukarıdaki yazılı fiiller, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını

veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuş ise müebbet hapis cezası

verilir.

Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme

Madde 327- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından,

niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimseye üç yıldan sekiz yıla

kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş

etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuşsa müebbet hapis cezası verilir.

Siyasal veya askerî casusluk

Madde 328. – (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından,

niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla

temin eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil;

a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmişse,

b) Savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini

veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuşsa,

Fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama

Madde 329- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından

niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklayan kimseye beş yıldan on yıla kadar

hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş

etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuşsa, faile on yıldan onbeş yıla kadar

hapis cezası verilir.

(3) Fiil, failin taksiri sonucu meydana gelmiş ise birinci fıkrada yazılı olan halde, faile

altı aydan iki yıla, ikinci fıkrada yazılı hallerden birinin varlığı halinde ise üç yıldan sekiz yıla

kadar hapis cezası verilir.

Gizli kalması gereken bilgileri açıklama

Madde 330- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından

niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla

açıklayan kimseye müebbet hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş

etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise, faile ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezası verilir.Uluslararası casusluk

Madde 331- (1) Yabancı bir devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları

bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, diğer bir yabancı devlet lehine

siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden vatandaşa veya bunu Türkiye’de temin

etmiş bulunan yabancıya bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.

Askerî yasak bölgelere girme

Madde 332- (1) Devletin askerî yararı gereği girilmesi yasaklanmış olan yerlere,

gizlice veya hile ile girenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş zamanında işlenirse faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik

Madde 333- (1) Görevi dolayısıyla öğrendiği ve Devletin güvenliğinin gizli kalmasını

gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri kendisinin veya başkasının

yararına kullanan veya kullanılmasını sağlayan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçbin

güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenir veya Devletin

savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokacak olursa,

faile müebbet hapis cezası verilir.

(3) Türkiye Devleti tarafından yabancı bir memlekette Devlete ait belirli bir işi görmek

için görevlendirilen kimse, bu görevi sadakatle yerine getirmediği ve bu fiilden dolayı zarar

meydana gelebildiği takdirde faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(4) Bu maddede tanımlanan suçların işleneceğini haber alıp da bunları zamanında

yetkililere ihbar etmeyenlere, suç teşebbüs derecesinde kalmış olsa bile altı aydan iki yıla

kadar hapis cezası verilir.

Yasaklanan bilgileri temin

Madde 334- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını

yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimseye bir yıldan

üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini

tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

Yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini

Madde 335- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını

yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk

maksadıyla temin eden kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmiş veya Devletin

savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya

bırakmış ise faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.Yasaklanan bilgileri açıklama

Madde 336- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre

açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklayan

kimseye üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş

etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuş ise faile on yıldan onbeş yıla kadar

hapis cezası verilir.

(3) Fiil, failin taksiri sonucu meydana gelmiş ise, birinci fıkrada yazılı olan halde faile

altı aydan iki yıla, ikinci fıkrada yazılı halde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

Yasaklanan bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklama

Madde 337- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre

açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya

askerî casusluk maksadıyla açıklayan kimseye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş

etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise ağırlaştırılmış

müebbet hapis cezası verilir.

Taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi

Madde 338- (1) Bu bölümde tanımlanan suçların işlenmesi, ilgili kişilerin dikkat ve

özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları sonucu mümkün olmuş veya kolaylaşmış ise,

taksirle davranan faile altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş

etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise, taksirle davranan

faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma

Madde 339- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli

kalması gereken bilgileri veya yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı ve niteliği

bakımından gizli kalması gereken hususları elde etmeye yarayan ve elde bulundurulması için

kabul edilebilir bir neden gösterilemeyen belgelerle veya bu nitelikteki herhangi bir şeyle

yakalanan kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil, savaş zamanında işlenirse faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar

Yabancı devlet başkanına karşı suç

Madde 340- (1) Yabancı devletlerden birinin başkanına karşı bir suç işleyen kişiye

verilecek ceza, sekizde biri oranında artırılır. Suçun müebbet hapis cezasını gerektirmesi

halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

(2) Fiil, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan ise, soruşturma ve

kovuşturma yabancı devletin şikayetine bağlıdır.Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret

Madde 341- (1) Resmen çekilmiş olan yabancı devlet bayrağını veya diğer egemenlik

alametlerini alenen tahkir eden kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, ilgili devletin şikayetine

bağlıdır.

Yabancı devlet temsilcilerine karşı suç

Madde 342- (1) Türkiye Cumhuriyetinde sürekli veya geçici olarak görevlendirilmiş

yabancı devlet temsilcileri ile bunların diplomasi memurları veya uluslararası kuruluşların

temsilcileri ile bunların diplomatik ayrıcalık ve bağışıklık tanınan memurları, kendilerine

karşı görevlerinden dolayı işlenen suçlar bakımından, kamu görevlisi kabul edilerek; suç

işleyen kişiler hakkında, bu Kanunun ilgili hükümlerine göre cezaya hükmolunur.

(2) İşlenen suç hakaret ise, soruşturma ve kovuşturma yapılması, mağdurun şikayetine

bağlıdır.

Karşılıklılık koşulu

Madde 343- (1) Bu bölümde yazılı hükümlerin uygulanması, karşılıklılık koşuluna

bağlıdır.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Son Hükümler

Geçici Madde 1 – (Ek: 11/4/2013-6459/14 md.)

(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 235 inci maddesinde yapılan

değişiklik sebebiyle görülmekte olan davalarda görevsizlik kararı verilemez.

Yürürlük

Madde 344– (1) Bu Kanunun;

a) “İmar kirliliğine neden olma” başlıklı 184 üncü maddesi yayımı tarihinde,

b) “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181 inci maddesinin birinci fıkrası ile

“Çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182 nci maddesinin birinci fıkrası yayımı tarihinden

itibaren iki yıl sonra,

c) Diğer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde,106

yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 345- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

106 Bu maddede yer alan “1 Nisan 2005“ ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun Geçici 1

inci maddesiyle “1 Haziran 2005“ şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.5237 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER

1- 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun Geçici 1 inci Maddesi:

GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hükme

bağlanmış olmakla beraber henüz kesinleşmemiş olan dosyalarda, uzlaşma kapsamının

genişlediğinden bahisle bozma kararı verilemez.

5237 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA

ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Değiştiren

Kanunun/ İptal

Eden Anayasa

Mahkemesinin

Kararının Numarası

5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal

Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi

5328 59, 62, 85, 86, 87, 88, 90,116, 235, 344 31/3/2005

5378 122 7/7/2005

5377

4, 7, 13, 30, 31, 43, 61, 66, 82, 84, 87,

103, 105, 107, 125, 145, 150, 155, 158,

168, 184, 188, 190, 191, 218, 221, 245,

252, 263, 268, 269, 288, 292, 293, 299,

302, 304, 305

8/7/2005

Anayasa

Mahkemesi’nin

23/11/2005 tarihli ve

E.: 2005/103, K.:

2005/89 sayılı kararı

104 25/2/2006

5560 61,73,80,87,89,142,191,221,227,234,245

ve İşlenemeyen Hüküm 19/12/2006

5739 50 1/3/2008

5759 301 8/5/2008

5841 154 14/3/2009

5918 13, 55, 165, 254, 282 9/7/2009

6008 79 25/7/2010

6086 257 19/12/2010Değiştiren

Kanunun/ İptal

Eden Anayasa

Mahkemesinin

Kararının Numarası

5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal

Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi

6217 191 14/4/2011

Anayasa

Mahkemesi’nin

7/7/2011 tarihli ve

E.:2010/69,

K.:2011/116 sayılı

Kararı

297 21/4/2011

Anayasa

Mahkemesi’nin

30/6/2011 tarihli ve

E.:2010/52,

K.:2011/113 sayılı

Kararı

278 15/10/2011

6352

132, 133, 134, 141, 142, 163, 168, 220,

250, 252, 254, 255,257, 277, 278, 285,

288

5/7/2012

Anayasa

Mahkemesi’nin

17/11/2011 tarihli ve

E.: 2010/115, K.:

2011/154 sayılı

Kararı

267 nci maddenin yedinci fıkrası 17/3/2013

6456 158 18/4/2013

6459 94, 215, 220, 235, 318, Geçici Madde 1 30/4/2013

6460 263 30/4/2013

6462 122, 278 3/5/2013

Anayasa

Mahkemesi’nin

10/4/2013 tarihli ve

E.: 2013/14, K.:

2013/56 sayılı Kararı

267

10/12/2013 tarihinden

başlayarak altı ay sonra

(10/6/2014)

6526 135, 136, 138 6/3/2014Değiştiren

Kanunun/ İptal

Eden Anayasa

Mahkemesinin

Kararının Numarası

5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal

Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi

6529 112, 113, 115, 122, 222 13/3/2014

6545 12, 18, 102, 103, 104, 105, 142, 143, 149,

152, 188, 190, 191, 277

28/6/2014

6638 188, 191 4/4/2015

Anayasa

Mahkemesi’nin

14/1/2015 tarihli ve

E.: 2014/116, K.:

2015/4 sayılı Kararı

272

29/4/2015 tarihinden

başlayarak altı ay sonra

(29/10/2015)

Anayasa

Mahkemesi’nin

27/5/2015 tarihli ve

E.: 2014/36, K.:

2015/51 sayılı Kararı

230 10/6/2015

Anayasa

Mahkemesi’nin

8/10/2015 tarihli ve

E.: 2014/140, K.:

2015/85 sayılı Kararı

53 24/11/2015

Anayasa

Mahkemesi’nin

12/11/2015 tarihli ve

E.: 2015/26, K.:

2015/100 sayılı

Kararı

103

11/12/2015 tarihinden

başlayarak bir yıl sonra

(11/12/2016)

6698 135, 226, 243, 245/A 7/4/2016

6706 18 5/5/2016

Anayasa

Mahkemesi’nin

26/5/2016 tarihli ve

E.: 2015/108, K.:

103

13/7/2016 tarihinden

başlayarak altı ay sonra

(13/1/2017)Değiştiren

Kanunun/ İptal

Eden Anayasa

Mahkemesinin

Kararının Numarası

5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal

Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi

2016/46 sayılı Kararı

6754 276 24/11/2016

6763 54, 75, 103, 158, 174, 179, 192, 227, 228,

297

2/12/2016

KHK/694 188, 190, 228 25/8/2017

7078 188, 190, 228 8/3/2018

KHK/700 6,47,287

24/6/2018 tarihinde birlikte

yapılan Türkiye Büyük

Millet Meclisi ve

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

sonucunda

Cumhurbaşkanının andiçerek

göreve başladığı tarihte

(9/7/2018)

7188 75, 136 24/10/2019

7196 79 24/12/2019

7242 50, 51, 53, 86, 87, 220, 241, 15/4/2020

7328 57, 59 25/6/2021

7331 82, 86, 96, 109 14/7/2021

7332 151 14/7/2021

7406 62, 82, 86, 94, 96, 106, 113, 123/A 27/5/2022

7413 237, 240 28/6/2022

7418 217/A 18/10/2022

7445 79, 188, 191 5/4/2023


Yorumlar

Bir yanıt yazın