zina davası

Zina Davası


Ana sayfa » Zina Davası

Zina davası, aldatma nedeniyle boşanma davasıdır. Zina, kelime anlamı itibariyle evli bir erkek veya kadının, eşinden başka biriyle kendi isteği ile kurduğu cinsel ilişki demektir. Dolayısıyla cinsel birlikteliğin gerçekleşmediği durumlarda zinanın varlığından söz etmek mümkün olmayacaktır.

Aldatmaya teşebbüs edecek mesajlaşma, görüşme vb. gibi konular haysiyetsiz yaşam sürme veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davasında ileri sürülebilecektir. Zina, özel boşanma sebeplerinden olup zina nedeniyle açılan boşanma davasında kusur aranmaz, yalnızca zina olgusunun tespiti yeterlidir.

Zina Davası Ne Kadar Sürede Açılmalıdır?

Özel boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Zina, özel boşanma sebeplerinden olup zina olgusunun ispatı halinde Mahkeme, zina nedeniyle boşanmaya karar verebilecektir. Kanuna göre zina nedeniyle boşanma davasını dava açma hakkı olan eşin, boşanma sebebini öğrendikten sonra 6 ay ve her halde zinanın üzerinden 5 yıl geçmekle boşanma davasını açması gerekmektedir.

Zina Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Zina bir boşanma sebebi olup esasen açılan dava bir boşanma davasıdır. Boşanma davasının eşlerin son 6 aydır birlikte yaşadıkları veya eşlerden herhangi birinin ikamet ettiği yerdeki Aile Mahkemesinde açılması gerekir. Zina sebebiyle açılacak bir boşanma davasında zinanın yanı sıra başkaca boşanma sebeplerine dayanılması da mümkündür.

Davanın hangi nedenlere dayanılarak açılacağı ve talep konularının ne olacağı hususu usul hukuku bakımından önem taşır. Bu nedenle boşanma davalarında uzman bir avukat ile sürecin takip edilmesi usulü eksiklik yapılmaması adına önem arz eder.

Zinanın İspatı

Aldatma olgusu her dosyanın ve somut olayın özelliklerine göre çeşitli delillerle ispat olunabilecektir. İddiaların ispatına yarar nitelikte her türlü hukuka uygun delil Mahkeme tarafından değerlendirilecektir. Hem sunulan delillerin hukuka uygunluğu hem de ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesi dava neticesinde olumlu sonuç elde edebilmenizi sağlayacaktır. Bu durumda aile hukuku ve boşanma davalarında tecrübeli bir avukatın yönlendirmesi önemlidir.

Aldatmanın ve zinanın ispatı bakımından telefon kayıtları, tanık beyanları, fotoğraf ve videolar ile ses kayıtları, uçak biletleri ve otel giriş-çıkış kayıtları, sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar boşanma davasında delil olarak kullanılabilir.

Eşlerden birinin karşı cinsten biri ile aynı otel odasında kalmış olması yahut ortak konuta karşı cinsten birini alması, yine eşlerden birinin evlilik dışı ilişkiye girerek bir başkasından çocuk sahibi olması hallerinde bu durumu ispat etmek zina olgusunu kanıtlamak anlamına gelecektir.

Zina Suç Mudur?

Bir eylemin suç teşkil edebilmesi için Türk Ceza Kanunu bakımından bunun suç olarak belirlenmiş olması ve suçun unsurlarının meydana gelmesi gerekir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda zina eylemi bir suç olarak sayılmaz. Dolayısıyla zina yapan kişinin savcılığa şikayet edilmesi yahut cezalandırılması halinde herhangi bir cezai süreç yürütülmeyecektir.

Zina Davasında Telefon Kayıtları

Zina yapan eşin bu eylemlerinin ispatlanabilmesi için diğer eş tarafından telefonunun dinlenmesi, kamera kaydı alması, kendi aralarındaki konuşmaları kaydetmesi halinde bunlar boşanma davasında delil olarak kullanılabilecektir. Burada önemli olan husus yargılamayı aydınlatmaya yarar nitelikte delil etme amacıyla hareket edilmiş olmasıdır.

Örneğin eşi kandırmak suretiyle planlı olarak yapılan eylemlerin kayıt altına alınması durumunda bunlar hukuka uygun deliller olarak kabul edilemeyecektir. Bu eylemler haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu veya konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçlarını oluşturabilecektir.

Zina Nedeniyle Tazminat Talebi

Zina nedeniyle açılacak olan boşanma davasında veya boşanma davasından sonra süresi içerisinde maddi ve manevi tazminat talep edilebilecektir. Zina yapan eşin kusurundan dolayı tazminat ödemesine karar verilebilecektir. Sadakat yükümlülüğü eşler arasındadır bu nedenledir ki tazminat sorumluluğu ancak zina yapan eş açısından doğar.

Zina yapan eşin birlikte olduğu üçüncü kişi bakımından herhangi bir sorumluluk doğmayacaktır. Daha önce aksi yönde mahkeme kararları var idiyse de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 2018 yılında vermiş olduğu karar ile bunun üçünü şahıs açısından kusurlu bir davranış olmadığı gerekçesi ile üçüncü kişiden maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceği hüküm altına alınmış oldu.

Zina Yapan Eş Mal Paylaşımından Hak Talep Edebilir mi?

Mal paylaşımı boşanmanın sonuçlarındandır ve zina yapan eş açısından mal paylaşımı sürecinde katılma payı alacağı bakımından farklı bir uygulama söz konusudur. Katılma alacağı mal paylaşımına konu olan tüm alacak değerlerini ifade etmez. Katılma alacağı, artık değerdeki pay oranıdır.

Zina nedeniyle boşanma söz konusu ise hakkaniyete uygun olarak katılma payı alacağının azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verilebilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus söz konusu sürecin yalnızca edinilmiş mallara katılma rejiminin kabul edilmesi halinde geçerli olacağıdır. Diğer mal rejimleri bakımından zina olgusu bir değişiklik yaratmaz.