Anlaşmalı boşanmada nafaka konusu, anlaşmalı boşanmada konuşulması, protokole eklenmesi gereken konulardan birisidir. Tarafların boşanma neticesinde doğacak olan nafaka ve diğer tüm konularda mutabık olması durumunda evlilik birliğini anlaşmalı bir şekilde sona erdireceklerdir.
Anlaşmalı boşanmada taraflar nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi boşanma hukuku konularında anlaşmaya varmışlardır. Bu anlaşma “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” denilen bir sözleşme ile imza edilecek ve hakim huzurunda da beyan edilecektir; çünkü anlaşmalı boşanmada yalnızca tarafların anlaşması yeterli olmayacaktır. Hakim tarafların anlaşmasını uygun bulduğu takdirde tarafların boşanmasına karar verecektir.
Anlaşmalı boşanmanın uygulanabilir olması için evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir. Şayet evlilik birliği 1 yıldan az sürmüşse taraflar tüm konularda anlaşma sağlamış olsalar dahi anlaşmalı boşanma prosedürü uygulanamayacaktır.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Talebi
Anlaşmalı boşanma protokolünde taraflar nafaka talep ediyor olsa da olmasa da mutlaka nafakaya ilişkin açık bir düzenleme mevcut olmalıdır. Taraflardan her ikisinin de nafakaya ilişkin bir talebinin olmaması durumunda da protokolde açıkça “Eşlerin her ikisi de karşılıklı olarak nafaka talebinde bulunmamaktadır.” şeklinde bir düzenlemeye gidilmelidir. Aksi takdirde taraflar birtakım hak kayıpları yaşayabilir.
Şöyle ki; bunun belirtilmemesi halinde taraflar sözlü anlaşmaya varmış olsalar dahi sonradan taraflardan birinin nafaka talep etme hakkı korunmuş olacaktır. Belirtildiği takdirde eşler nafaka haklarından feragat etmiş sayılacak ve sonradan yoksulluk nafakası talep edemeyeceklerdir. Bu noktada tarafların talep etmedikleri nafaka türü ‘yoksulluk nafakası’dır. Ortak çocuklar için hükmedilen “iştirak nafakası” bu noktada ayrılmaktadır. Taraflar her ne kadar nafaka haklarından feragat etseler de bu feragat iştirak nafakasını kapsamayacak, sonradan da iştirak nafakası talep edilebilecektir.
Anlaşmalı Boşanma Nafaka Miktarı
Taraflardan biri nafaka talep ettiği ve karşı tarafın da bu talebi kabul ettiği halde bu anlaşmalarını protokolde nafaka yükümlüsü eş, nafaka alacaklısı eş, nafaka türü ve miktarı açıkça belirtmeleri faydalarına olacaktır. Taraflar anlaşma sağlarken nafakanın miktarını da kendi aralarında belirlemektedirler. Hakimin anlaşmalı boşanmada boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamakta, tarafların anlaştığı miktarı uygun bularak bu anlaşma doğrultusunda hüküm verebilmektedir.
Hakimin anlaşmalı boşanma kapsamında takdir yetkisini kullanabileceği tek nokta iştirak nafakasıdır. İştirak nafakası velayet hakkı kendisine bırakılmayan tarafça, ergin olmayan çocuk yararına ödenmesine hükmedilen bedeldir. Boşanma kapsamında çocuğa ilişkin kararlarda esas nokta “çocuğun üstün menfaati”dir. Çocuğun üstün menfaati gereği taraflar iştirak nafakasına ilişkin anlaşma sağlamış olsalar dahi hakim bu anlaşmaya müdahalede bulunabilecektir. İştirak nafakası haricinde hakim tarafların anlaşmasına müdahale edemeyecektir.
Anlaşmalı Boşanma Sonrası Nafaka Artırım / Azaltım Davası
Hayatın olağan akışı gereği zamanla insanların yaşayışlarında birtakım değişiklikler meydana gelebilir. Bu değişiklikler nafaka kurumunu da etkileyecek hususlardan ekonomik ve sosyal durum değişikliği sonrası çekişmeli boşanmalarda olduğu gibi anlaşmalı boşanma sonucu hükmedilen nafakada da tarafların değişiklik yapılmasını talep etme hakkı vardır.